Gerçekten enteresan bir toplumuz .
Çağdaşmıyız , arabeskmiyiz bilinmez .
Hatta affedicimiyiz , kindarmıyız o da bilinmez.
Yıllarca önce rahmetli Süleyman Demirel ile Güniz sokaktaki evinde bir ropörtajımda kendisine bir soru sormuştum :
“ Sayın Demirel ; yıllardır ülkemizi yönetiyorsunuz . Ülkemin insanına bakıyorum , bir tarafta ; mollalar , şalvarlılar , poturlular . Kafamı çevirip diğer tarafa bakıyorum bikinililer , yokinililer , monokinililer… Sizce biz hangisiyiz ? “
Aldığım cevap bugünleri özetliyor gibiydi :
“ Valla ben de bilmiyorum Tonaroğlu !”
Harika bir voleybol ülkesi olduk . Ama sadece kadınlarda . Erkek takımlarımız fıss .
Zaten yıllardır bana ,voleybol oynayan erkekler , basketbol oynayan kadınlar tuhaf gelmiştir. Aynı günümüzdeki futbol dünyası gibi . Kadın boksör , halterci , güreşçi, hep garip gelmiştir.
İnsan psikolojik yapısında bana göre sporda en önemli kriter konsantrasyon meselesidir. Magazinsel olarak bunu ROCKY filmlerinde hep görmüşüzdür. Zaten sporda antreman yapısı , kamp programları hep bu konsantrasyon konusu üzerine kuruludur. Çünkü bireyin bir özel hayatı vardır. Bu özel hayatta zaaflar , hobiler , reaksiyonel yapılar vardır. Çünkü kişi özel hayatında önce insandır.
İşte bu kamplar ve antremanlar kişiye “ Bak sen insansın ama artık sporcusun “ mesajını vermek , ona sporcu olarak mesuliyetlerini eksikliklerini telafi ettirmek , artılarını sabit hale getirme sürecidir.
Kadınlar voleybolunda harika bir jenerasyon yakaladık. Hem de bilinçli bir program ile . Adeta dünyada bir voleybol ülkesi olduk . Harika kadın sporcularımız oldu. Hem de hepsi birbirinden değerli .
Sonucunda Dünya şampiyonu olduk , Milletler liginde bir numara olduk .
Buraya kadar hepsi çok güzel…
İşte bundan sonrasına klasik Türk mantalitesi giriyor .
Önce ABARTI ile işe başlıyoruz ..
Yok FİLENİN SULTANLARI , yok UÇAN MELEKLER gibi..
Sonra fiziksel yapılar ön plana çıkmaya başladı.
Kameralar belden aşağı kısımlara odaklandı…
Kameralarda kızlarımızın dansları , aralarındaki şakalaşmalar gündeme geldi…
Allahları var ki hepsi de güzel .
Sonra haliyle magazin sektörü devreye girdi..
Romantik bakışlar , şık kıyafetler içinde açılışlarda , ödül törenlerinde kutlamalarda kızlarımız boy boy yer almaya başladı ….
Son olarak da sosyal medya çukuru devreye girdi…
Birdenbire kızlarımızın voleybol sporcularımız olduğunu unuttuk , onları pop star , medya maymunu haline getirdik.
Unuttuk ki bunlar . Eda Erdem kaptanımız hariç ; hepsi henüz gencecik insanlar !
Paraya kavuştular…
Ülke çapında popüler oldular ki şöhret doğru kullanılmazsa kötü bir gelişmedir.
Kendi çocuklarımızda olduğu gibi onlarında elinden tablet , telefon düşmüyor..
Haklarında yapılan paylaşımlar onlarında hoşuna gitmeye başlıyor..
Zehra’nın smaçdaki başarısı ikinci plana düşüp güzelliği ön plana çıkıyor.
Özge’nin savunma bakanlığı ikinci plana düşüp gözleri bakışları birinci plana çıkıyor..
Müsabaka esnasında bile kameralar seyirciyi düşünerek daha çok bel altı çekimlerine yöneliyorlar…
Bu gelişmeler , kızlarımızda haklı olarak sporcu oldukları düşüncesini ikinci plana düşürüyor..
Onlar kendilerine göre artık birer popstar !
Sonuçda ne oldu ?
Konsantransyonları bitti…
Antremanlarda bile , voleybolu düşüneceklerine kameralara görüntü verme peşine düştüler..
Netice yarı finale bile kalamadan elendik !
O çok başarılı bulunan federasyon , sporcularımızı koruyamadı…
Onları magazine düşmelerini engelleyecek kurallar koymadılar…
Ve en az iki sene daha sürecek olan jenerasyon başarısını , yerlerine yenilerini yetiştirmeye zaman bırakmadan bitirdik !
Bakın profesyonel futbolda Arda TURAN’ı , Sergen YALÇIN’ı hatta Batuhan KARADENİZ’i böyle kaybettik… Kerem AKTÜRKOĞLU’nu bitirmemize az kaldı. Şimdi el birliği ile ARDA GÜLER’i kaybetme yarışmasındayız.
Kimbilir genel olarak sporumuzda aynı sebeplerle daha kimleri kaybettik ?
( not : Dün geceki maç sonucunda da Montella’yı bitirmeye başladık . Yahu şu an guruplarda puan mücadelesi verip guruptan çıkma peşindeyiz. Portekiz zaten favori. Adamın derdi Çekya’yı yenip elemelere kalmak. Hiç düşünmüyoruz ki ; ikinci çıkarsak muhtemelen Fransa ile , üçüncü çıkarsak yine muhtemelen İngiltere ile karşılaşacağız . Bu maçlar puan değil eleme maçları . Hırvatistan’ı Hırvatistan’da yenen Montella , Fransa’yı , İngiltere’yi hemde tarafsız sahada yenmeyi düşünemez mi ? )
Saygılarımla
HADİ TONAROĞLU