Sayın hocam ;
Maalesef bugüne kadar sizinle tanışma fırsatım olmadı.
İnanıyorum ki bu benim şanssızlığım, hatta ihmalim diyebilirim.
Öncelikle belirtmek isterim ki ; sizin üniversitemize rektör olarak atanmanızdan büyük bir memnuniyet duydum . Çünkü sizden önceki rektörlerimizin çalışmalarından bir Yalova’lı olarak maalesef memnun kalmadım . Çünkü cennet Yalova’mıza sosyal , eğitimsel , sanatsal , kültürel hiçbir katkıları olmadıkları gibi , akademik bir çalışma içerisine de girip Yalova’ya faydalı olmayı asla düşünmediler .
Bu bakımdan ,sizin Yalova’lı oluşunuz benim adıma muhteşem bir gelişmedir.
Bir turizm yöneticisi olarak , ülkemin bir çok muhteşem destinasyonlarında çalışma imkanı buldum.
Sizde bilirsiniz ki ; turizm sektörü insanın vizyonunu daima gelişmesine sebep olan bir sektördür.
Hocam muhakkak ki size Yalova’yı anlatmama gerek yok . Zaten anlatmaya kalksam çok uzun yazmam gerekir.
Atatürk’ün TERMAL’inden , günümüz Yalova’sına uzanan çok uzun bir süreç bahsetmek istediğim.
Ama anlayış göstereceğinize inanarak satır başları yapabilirim :
Mesela Edinburg Dükünün , İran Şahına… Orta doğu coğrafyasının prenslerinden gelip göçmen ve mülteci istilasına uğramış Yalova…
Ülkenin ilk ve bilinen en eski kaplıca tesislerinden olan TERMAL’den , uluslararası Termal turizminde ülke genelinde son sıralara inmiş TERMAL tesislerine sahip Yalova….
Ekmeği , yoğurdu , cumartesi pazarı ile hatta bamyası , hünnapı ile bölgesinin en önemli tarım cenneti Yalova’dan , bu özellikleri unutulmuş Yalova….
İstanbul ile deniz ulaşımı Adalar üzerinden kapatılmış yalnızlığa terkedilmiş bir Yalova….
Bizlerin çocukluğundan itibaren , henüz daha minicik bir kasaba iken , Amerika’lılarla yaşamaya adapte olabilmiş , çağdaş , eğitimli , kültürlü Yalova’dan , Arap başkenti Yalova’ya….
Sahil bandında en güzel yeri , otopark ile istimlak edilmiş Yalova…
Mini Golf minyatür sahasının kaldırılıp yerine iki katlı kafeterya izni verilen Yalova….
Sayın hocam düşünün bakın ; bir tarafında amfi tiyatro , bir tarafında İDO iskelesi ve Araştırma enstitüsü bulunan , hatta Marina gibi bir turizm lokasyonunun tam ortasında minibüs ana durakları oluşturulan , daha doğrusu tecavüz edilen Yalova !
Bir sahil caddesi düşünün ki ; asırlık çınarları ile yazın gölgelik , bu çınarların yapraklarının sonbaharda dökülmesi ile romantik bir ortam oluşturan , upuzun kumsal plaja sahip olağanüstü görselliğe sahip, tek katlı bahçeli evlerinden , su dağıtan saka Mehmet , saka Şevket amcaların at arabalı servislerinden Golden Men Gazinosu , Akasya park gazinosu gibi gazino ortamlarından çıkıp , mısırcı , apır-sapır satıcıların doldurduğu , çirkin görünümlü Takı’cılar çarşısı , acayip çocuk parkı gibi ünitelerin dolduğu , nargile kokularında kaybolmuş , Türkçeden çok arapça konuşmalara şahit olduğumuz , sözüm ona gezinti mahalli olan Gazi Paşa caddesine sahip , Atatürk’e ait olmaktan çıkarılmış , arabesk yapıya çanak açılmış Yalova…..
Sporda , sanatta , kültürde hiçbir gelişme göstermeyen Yalova..
RDKM gibi bir ünitesi var ama , bu üniteye doğru dürüst ses tesisatı kurmayan , tonmaister ataması yapmayı akıl edemeyen bir belediye kültür işleri müdürlüğüne sahip Yalova….
Üstelik bu yapıda hala konser vermeye çalışan(?) bir sanat camiasına sahip Yalova ..
Daha neler neler sayın hocam…. Anlatmakla bitmez.
İşin kötüsü ne biliyormusunuz ? Söyleyeyim : Kimseye kızamıyorum çünkü .
Bakın bizi kimler yönetmiş : ( aklıma gelenler tabii ki )
İbrahim Uzun , Cengiz Koçal , Yakup Koçal , Barbaros Binicioğlu , Vefa Salman ,Yusuf Ziya Öztabak , Muğlim Bağater , Muharrem İnce , Yaşar Okuyan , Alaaddin Fitoz , Özcan Özel , Mehmet Gürel , Lütfullah Akıncı , Celal Özel , Tahsin Becan , İsmail Atik… Ve ismini unutmuş olabileceklerim..
Şimdi de Mustafa Tutuk , Cemil Demiryürek , Muttalip Tunç , Umut Güçlü ve diğerleri…
Bu yukarıda anlattığım günümüz Yalova’sını hep bu arkadaşlarımız oluşturdu .
Hepsinin iki ortak özelliği var :
Biri hepsi Yalova’lı , ikincisi de hepsini bir vesile maalesef biz seçtik !
Bu dostların hepsi Yalova’ya hizmet için yola çıktılar ama beceremediler .
Ya rakipleri tarafından yolları kesildi , ya da bana ne dediler… Sebep ne olursa olsun sonuç bu !
Bu kötü gidişata birilerinin DUR demesi lazım artık sayın hocam .
Ve bu DUR demesi gereken merciinin başında siz varsınız bence.
Hem akademisyensiniz , hem de YALOVA’lısınız .
Size akıl vermek benim haddime değil . Niyetimde bu değil hocam .
Lütfen Yalova üniversitesinde bir çalışma gurubu oluşturun .
Bu gurup NASIL BİR YALOVA ? sorusuna cevap verebilecek , uygulanabilmesi mümkün bir proje çıkarsın .
Hatta İstanbul , Bursa ve Kocaeli üniversitelerini de bu çalışmaya katın .
İnanın abartmıyorum , Avrupa’da ki üniversitelerinde benzer çalışmaları vardır , onları da davet edin.
Ama sonuçta , sanayisi , turizmi , tarımı , eğitimi , sporu , sanatı kültür yapısı , trafiği ile muhteşem bir Yalova tesbiti yapın.
Akabinde , vekillerimizle , sair siyasi iradelerimizle , hatta STK’larımızla geniş çapta sunum çalışmaları yapın .
Ve bu çalışmayı , sonuçlarını bir bülten veya basın yolu ile Yalova vatandaşına , anlayabilene , anlamayana anlatın . Hepimiz bilelim .
Tüm bu sunumlardaki muhataplarınızı da göreve davet edin .
Biz bilirsek , sonuçta artık kimi neden seçeceğimizi en azından bilmiş oluruz.
Bunu da beceremezsek , çok yakında GEBZE ilimiz olur , Yalova’da tarih olur.
Kendi düşen ağlamaz.
Önce rica ediyor, sonra da yalvarıyorum hocam..