SANAYİ VE YALOVA

Yayınlama: 12.03.2024
A+
A-

Merhabalar arkadaşlar. Geçen hafta, yeğenim İlker Tatarın, acı ölümü sebebi ile yazıma bir hafta ara verdim. Genç ve erken ölüm acı oluyor. Bizleri, onun bu ani ölümü, çok üzdü ama elden bir şey gelmiyor. Bu arada Ramazan ayına, girmemiz dolayısı ile , oruçlarımızı tutmaya başladık. Herkesin, Ramazan’ı şerifi hayırlı olsun.

Ben on iki yaşından, bu yana, tam 50 sene, hiç ara vermeden, orucumu tutum. İki sene önce, geçirdiğim bypass ameliyatından sonra, kullandığım ilaçlar yüzünden maalesef tutamıyorum.

Ben Sosyal medyada ,zaman zaman belediye Başkan adaylarına ,şehirin sorunları ile ilgili ,bilgiler paylaşıyorum. Yalova’yı çok seven ve ömrünü bu güzel şehirde geçirmiş, bir kardeşinizim.  mimar olmam, dolayısı ile  şehrimizin  trafik, otopark, kentsel dönüşüm, kaçak yapılaşma  gibi sorunlarına dikkat çekip, zaman, zamanda çözüm önerilerinde, bulunuyorum. Belki bazıları, bunu ukalalık olarak görüyor, bazıları ise doğru buluyor. Şimdi size, Yalova ticaret odasında, Meclis üyesi olduğum dönemde, yaşadığım bir anımı anlatayım. Ben sanayileşmeye ve üretime hiç bir zaman, karşı değilim. Kentimizin en büyük sanayi kuruluşu, Aksa fabrikasını, sanayi ticaret odası olarak, ziyaret etmiştik. Benim liseden, kimya öğretmenimin eşi olan, Mustafa Yılmaz o dönemde fabrikanın genel müdürü idi. Bize fabrikayı ve arıtma tesislerini, gezdirip bilgi verdiler. Aksa bir kimya fabrikası ve akrilik elyaf üretiyor. Bunu üretirkende, Akronitril diye, çok zehirli bir kimyasal madde kullanıyorlar. Hani deprem sırasında, depoladıkları tanklardan sızıntı meydana gelmesi sonucu, Taşköprü ve Çiftlikköy ilçemizin boşalttırılmasına, neden olan  madde. Getirdikleri kimya mühendisleri akro nitrili öyle zararsız bir madde, olarak anlatılar ki, birde turşu suyu kadar, yan etkisi olacağını söylediler. Tabi ben hemen söz istedim. Onlara bu akronitril dolu bir bardak getirmelerini ve önce kendilerinin bunu içmelerini sonrada benim içeceğimi söyledim. Tabi Mustafa Yılmaz’ın, suratını görmeliydiniz. Ayrıca arıtma tesisinin maliyetini ve baypas vanalarını sorunca çok bozuldu. Bana bunların, şirketin mahrem bilgileri olduğunu, bize bilgisini veremeyeceklerini söyledi. Bu bay past vanaları, atıkları doğrudan, arıtmadan, denize gitmesini sağlıyormuş. Bunu bana, Aksa fabrikasından emekli bir arkadaşım bilgi olarak, vermişti.

Bu anımı size, bu şehre aidiyetimi, bağlılığımın ne kadar yüksek , olduğunu anlamınız amacı ile anlattım.

Bu güzel şehrin havasını, suyunu, toprağını kirletmeye, hiç bir kuruluşun, Hakkı yoktur. Hele de biz istihdam yaratıyorsun, arkasına sığınarak yapmak, hiç etik bir davranış değildir. Bu arada, toprağa ve suya sızmış olan, akronitrilin, onlarca yılda etkisini kaybetmeyeceğini ve bir kaşığını solumamın insanı zehirleyeceğini ben değil, kimyacılar söylüyor.

Daha sonraki bir yazındaysa size Aksanın, kömür yakıtlı elektrik santrallarını ve bunun kurulmaması İçin verdiğim mücadelemi anlatırım.

Yalova küçük bir il, nüfus yoğunluğu, oldukça fazla bir il. Her gün göç alıyor. Bu yüzden sanayileşme ve OSB’lerin yapılması konusunda daha dikkatli olunmalı.

Yoksa, yaşanmaz bir il, haline gelebilir.

Unutmayalım bizim için başka bir Yalova yok.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.