MESELA

14 Mayıs , hatta 31 mart yerel seçimleri öncesinde bir yazımda “ Türkiye siyaseti yeniden dizayn ediliyor “ diye bir saptamada bulunmuştum . Hala bu iddiamın arkasındayım. Şimdi biraz daha detay vereyim :

Bence ülke siyaseti Erdoğan sonrası için dizayn ediliyor. Çünkü Erdoğan’ın sağlık durumu ciddi.

Sorun şu AKP’de Erdoğan sonrasını üstlenebilecek kapasitede bir İKİNCİ ADAM ortalarda yok !

Bu konuda kilit rol CHP’de ki gelişmelerde . Şöyle ki :

Bir defa AKP , 12 Eylül operasyonun son perdesidir. Bu senaryoda CHP maalesef MUHALEFET PARTİSİ rolü verilmiş aynı sistem kurucuların bir oyuncusu idi. Aynı 12 Eylül Konseyinin , Necdet CALP’ı çağırıp “ Haydi Necdet , SOL partiyi sen kur “talimatı gibi .

Biraz gerilere gidelim . Siirt seçimlerine onay vererek Erdoğan’ın meclise girmesine yol açan adam DENİZ BAYKAL’dı . Yani Baykal bu gelişmeye HAYIR diyebilme gücünü gösterseydi , 22 yıllık bu kabusu ülke olarak yaşamayacaktık .

Baykal’ı Dolmabahçe’de Amerikan askerlerinin denize atıldığı dönemden , Ecevit dönemlerinden beri , Enerji Bakanlığı günlerinden beri tanırım . Heyecanlı , provakatif bir siyasetçi modelidir. Protest bir kişiliktir.

Baykal , bu özelliklerinden ötürü elinde olmasa bile AKP ve Erdoğan iktidarı için problem olmaya başladı . Senarist güçler hemen devreye girdi. Baykal’ın yanına Kemal Kılıçdaroğlu isminde bir SSK Genel müdürünü takıp kanal kanal gezdirip İSKİ’de ki yolsuzluklarıaçıklamaya başlattılar. Burada amaç İSKİ yolsuzluğu değil Kılıçdaroğlu’nun seçmene tanıtılma amacı idi.

Hatırlıyorum. Hepimiz bu yeni isme hayran kaldık. Ona GHANDİlakabını taktık . Pat diye arkadan KASET OLAYI patlatıldı ve Baykal indirilip yerine CHP Genel Başkanı olarak Kılıçdaroğlu getirildi. ( CHP / İÇERDEN FETHEDİLEN KALE isimli kitabı bulup lütfen okuyun . Kılıçdaroğlu’nun çok daha iyi tanırsınız .)

Kılıçdaroğlu liderliğindeki süreçte CHP , senaristin istediği gibi göstermelik bir muhalefeti başarı ile yaptı.. Taa ki palazlanıp , koltuk sevdası kabarıncaya dek . Yani 14 mayıs seçimleri döneminde. Kalktı , seçimi kazanmak için “ Kazanırsak Erdoğan ve işbirlikçilerini yargılayacağız “ Dedi. Elbette bu açıklama doğru bir açıklama idi. Ama ancak dış dünyaya bağlılığı olmayan gerçek özgür ülkelerde yapılabilecek bir açıklama idi.

Oysa KIlıçdaroğlu unuttu ki , biz bebek katili Apo’yu bile dışa bağımlılığımız yüzünden asamayıp yıllardır besliyoruz. Erdoğan’ı yargılamanın , ülkede birçok dengeleri yerinden oynatacağı için imkansız olduğu gerçeğini anlayamadı .

Bu açıklaması , Kılıçdaroğlu’nun bir kongre ile koltuğunu kaybetmesi ile sonuçlandı . Ve yerine Özgür ÖZEL seçildi.

Benim inancım şudur ki ; ülkemizde tüm siyasi liderler bir proje unsurudur.

Bakın Özel seçildi ve AKP ile ana muhalefet partisi , hatta birinci parti CHP arasında diplomatik yumuşamaortamına geçildi. Karşılıklı ziyaretler… Yumuşak mesajlar…. “Erken seçimi biz istemeyiz , ancak seçmen isterse olur” tarzı abuk ve saçma romantik açıklamalar falan filan..

Yahu sayın Özel ; partin birinci parti olmuş.. Erdoğan’a rağmen ilk defa seçim kazanmışken… AKP zafiyete girmişken , hazır tam erken seçim için yüklenmek gerekirken ne demek “ Erken seçim planımızda yok “ demek ?

Bence şu demek :

Erdoğan 22 yıldır var..

CHP’de Baykal, Kılıçdaroğlu ve neticede Özel dönemleri yaşandı. Demek ki ,muhalefet AKP’ye hizmete devam ediyor. Arıza çıkanlar hemen değiştiriliyor .

Çünkü ana konu Erdoğan sonrası Türkiye .

Erdoğan gerçekten rahatsız.

Yaşı da 70 oldu. Hem bedenen, hem siyaseten yoruldu .

Şimdi yeni planlamada Türkiye’de iki adet ANA parti olacak . Ama ikisi de MERKEZ parti olacak. Yani Ecevit’in ORTANIN SOLUNDAKİ CHP’siile , CEMAATLER tabanlı AKP olmayacak .

Aynı Amerika’da ki gibi iki ana parti olacak. Yani Cumhuriyetçiler ve Demokratlar gibi.

Bunun için AKP içindeki radikaller temizlenmeli idi.

Son yerel seçimlerde Yeniden Refah Partisinin önü açılarak , cemaat tabanlı AKP’liler partiden ayrılmaya başladı . Kalanlarda yakında ayrılacaktır kesin. Süleyman SOYLU , Hulusi AKAR ,Binali YILDIRIM gibi marjinaller uzaklaştırıldı . Hakan FİDAN Dışişlerine çekildi… MİT’in başına İbrahim KALIN, maliyenin başına Mehmet ŞİMŞEK getirildi.

Çünkü ekonomimiz gerçekten çıkmazda . AKP kanadında tek sorun Erdoğan’ın veliahdı kim olacak sorusunun cevabına kaldı . Şimdilik parti içinde öne çıkan bir isim yok . İtelenen isimler var ama nafile.

Çünkü bu sorunun cevabı bence CHP’de ki gelişmelere bağlı .

Şimdi CHP’ye bakalım :

CHP’de öne çıkan üç isim var . İmamoğlu , Yavaş, Özel.

Ama sürpriz birisi tekrar sahneye çıkıp bu üçlü arasına nifak soktu . Esasında nifak demeyelim de ,malum senaryonun gereği diyelim . Çünkü bu isim hazırlanan senaryolun kadrolu oyuncusu olan Kemal KILIÇDAROĞLU’danbaşkası değil.

Kılıçdaroğlu hemen bir büyük ofis tuttu . O kadar yoğunlaştı ki randevularına bile 5 dakika süre verebilecek hale geldi. Genel başkanken bile böyle değildi.

İlk icraatı , sistemin basınına , İmamoğlu ile Özel’in arasının açıldığına dair haberler yaydı ..

Özel’de çıktı açıklama yaptı :” Ben teknik direktörüm. İki iyi oyuncum var. Ama kadroyu ben kurarım” diyerek rest çekti.

Bu diyen Özel , zaten pek benimsemediği ve kendine rakip gördüğü İmamoğlu’na karşı Mansur YAVAŞ’ı yanına çekti.

Ortaya parti içinde iki gurup çıktı : Kılıçdaroğlu & İmamoğlu ve Özel & Yavaşgurupları .

Şimdi İmamoğlu normal CB adayı..

Ama Mansur Yavaş % 60 oy oranı ile son seçimlerde “BENDE VARIM” dedi.

Öte yandan Özel’de içten içe “ Ben yıllar sonra ilk defa seçim kazanıp partisini birinci parti yapan bir genel başkanım. Ben niye Cumhurbaşkanı olmayayım ? “ deyip duruyor.

Şimdi bu anlattığım denklemde zurnanın zırt dediği yer MANSUR YAVAŞ’ın tutumu .

Sayın Yavaş , polemikleri , yarışmaları sevmeyen bir lider. CHP’de ki bu guruplaşmalardan hoşlanmayabilir.

Bir gün bir bakmışız , bu tartışmalar alevlenmiş ve YAVAŞ , CHP’den istifa etmiş ! Olamaz mı ? Bal gibi olur.

Şimdi dikkalice okuyun lütfen . Sayın Yavaş zaten MHP kökenli değil mi ? Evet . Yani sağ tandanslı.

O zaman yürürlükte olan senaryoya göre , YAVAŞ , merkeze çekilmiş bir AKP için biçilmiş kaftan bir Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı adayı olamaz mı ?

BAL GİBİ OLUR !

Bana göre çok da iyi olur. Çünkü ATATÜRK’çü olmak için illa ki CHP’li olmak şart değil. Hatırlayın lütfen , sağ lider rahmetli DEMİREL ,Atatürk’çü değilmiydi ?

Peki yeni merkez sağ parti AKP’nin genel başkanı Mansur Yavaş olamaz mı ? Hem de nasıl güzel olur.

CHP’de de, artık İmamoğlu’mu olur , Özel’mi olur kimseyi fazla ırgalamaz.

Unutmayın arkadaşlar , seçmenimiz yıllardır Atatürk’çü , mazbut , merkez sağcı bir seçmen kitlesidir. Ve CHP böyle bir siyasi , strateji güddüğü müddetçe de böyle kalacaktır.

( NOT : Yavaş & AKP birlikteliği projesi , Ankara siyasi basınından aldığım bir bilgidir)