Cumhuriyetin ilanı sonrasında Yalova’nın gelişmesi önündeki engellerin başında, devletle toplum arasında “ara yapıların” veya “sivil alanların” yeterince oluşturulamamış olması gelir. Bugün bu ödevi üstlenmesini beklediğimiz Kent Konseyi Başkanı ve Yöneticilerini seçeceğiz. Yoksa, sosyal statüsünü önceleyen burjuvazi mi demeliydim? Sivil toplum, seçimle ya da atamayla kenti yönetenlerin dışında kalan tüm kesimlerin ortak adıdır. Kent Konseyi seçimleri de, tüm sivil toplum temsilcilerinin -ya da kâhir ekseriyetinin dersek sanırım daha doğru olacak- üst kurulu veya çatısı olacaktır. Burada, Kent Konseyi yönetiminin, atanmışlar ve seçilmişler arasında kuracağı bağ, kendi fikri altyapıları ile oluşturacakları farklılıklar Yalova’nın hanesine (+) olarak yazılacaktır. Ne yazıktır ki; mevcut ve önceki Kent Konseyi yönetimlerinde, ne bu bağın yeterince kurulabildiğini ne de şehrin sosyal, ekonomik ve iktisadî yaşantısına yeterince katkı verildiğini gördük. Bu sebepleri gelin hepbirlikte araştıralım..
Öncelikle anlamadığım bir husus var. Anlayanlar kulağıma fısıldayabilirler. Valilik, Belediye, Muhtarlıklar gibi zaten şehri aktif bir şekilde yönetenlerin bu mecliste temsil edilmesi, hatta yönetim kurullarına temsilci vermesinin anlamı nedir? Eğer bu kurumlarla bir bağlantı kurulması amaçlanıyorsa, Kent Konseyinde yer alan her bireyin, böyle bir potansiyeli vardır. Bu sebeple seçimler esnasında oy kullanacak kurum ve kuruluş temsilcilerinden, bazı kurum ve kuruluşlara ” pozitif ayrımcılık ” yapılmasını istemek, seçimleri sulandırmaktır. Böyle bir taleptense, gençler ve kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığı daha anlamlı bulurum. Bu amaçla, zaten Yalova’nın yönetiminde aktif rol alan bu kurum ve kuruluşların mensuplarına, her ne kadar aday olsalar da, oy verirken iki kere düşünün, derim. Bahsettiğim adayların Kent Konseyi yönetiminde görev alma yeterlilikleri olabilir. Ancak, farklı görüş ve bakış açılarına sahip kuruluş temsilcilerinin varlığının, Yalova’ya güç katacağı açık ve nettir.
Bir diğer husus, seçimler esnasında teşekkül edecek divan kurulu üyeleri konusudur. Divan Kurulu, seçimlerde aday olmayacak isimlerden teşekkül etmelidir. Diyeceksiniz ki; herıld yâni !! E iyi de, bu gözler daha önceki seçimlerde Kent Konseyi Yönetim Kurulu’na aday olan divan kurulu üyesini gördü ya !! Hepsinden öte etik değil. Yoksa kimseye güvenmediğimizden değil.
Kent Konseyi deyip geçmeyin. Sosyal medyada Kent Konseyi ne iş yapar diye yazan dostlara denk geliyorum. O zaman, belediye ne iş yapar, muhtar ne iş yapar diye sormak da abesle iştigal olmaz ki; bu bir hata olur. Kent Konseyi Başkan ve Yönetim Kurulu aktif, üretken ve yaratıcı bir performans sergilemiyorsa, bu kurumun ehemmiyetine halel getirmez ! Tam da bu sebeplerden, Kent Konseyi gereksizdir diyenlere, seçtiğiniz konsey üyeleri, siyaseten bu kurumun yönetimine girmişlerse, bu kurumun içi boşaltılır demek geliyor içimden. Kent Konseyi mühimdir, önemlidir, kıymetlidir. … Gelelim adaylara. Başkan adaylarını, yerel basın kuruluşlarından, sosyal medyadan takip ediyoruz. Hemen hepsi tanıdığımız isimler. Gizli oy açık sayım ilkesi gereğince şahsi adayımı açıklamayacağım. Ancak, bir iade-i ziyareti bize çok görenleri, Yönetim Kurulu yerine bizleri şahsen karşılayanları da desteklemeyeceğimizi ifade etmeliyim. Kentin her noktasının sorunlarını bilen, varoşundan elit kesimlerine kadar tüm paydaşlara eşit mesafede olacak, sadece burjuvayı değil, a’dan z’ye her vatandaşı önemseyen isim ya da isimlere destek vermeyi uygun görüyorum.
Hele hele başkan namzetlerinde , cv’sinde Yalova Sevdalısı yazan, çalışmalarıyla güzel izler bırakmış, siyaseten hiçbir siyasi partinin yörüngesinde olmayan isimleri çok ama çok önemsiyorum. Kararsız kalan dostlarımıza da, tekrâren, genç ve kadın adaylara pozitif ayrımcılık yapmalarını tavsiye ediyorum. Ötesi, Genel Kurul üyelerine kalmıştır. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun.