YSK , ( içlerinde CHP temsilcisinin olduğu halde ) kararını oy birliği ile verdi .
Buna göre Erdoğan , Kılıçdaroğlu , İnce ve Oğan’ın , gelecek genel seçimlerde cumhurbaşkanı aday olmaları yolunca hiçbir engel kalmadı .
Vatana , millete hayırlısı olsun .
Benim için sürpriz olmadı .
Sadece artık , benim özlük haklarımı koruyan bir anayasamız olmadığına kanaat getirdim.
Bana göre artık hayatımda sadece kadı , molla , medrese , tekke terimlerinin yasallaşması eksik kaldı . İnanıyorum ki bunlarda çok kısa bir süre sonra gerçekleşecek.
Benim kafam allak-bullak . Ama esas önemli olan milletin % 60’ının kafasının bu karışıklıktan zerre etkilenmediğinin bariz şekilde ortada oluşu .
Şimdi neler olabilir ? Düşünmeye çalışayım :
Öncelikle hayalimde ki sonuç şöyle : Yeni Cumhurbaşkanımız Kılıçdaroğlu . Mecliste de Millet ittifakı minimum 400 sandalye kazandı ! ( Dedim ya ; hayal )
Fazla rakamlara takılmadan sonuçlara bakmak istiyorum :
Diyelim ki ; Erdoğan yine Cumhurbaşkanı . Ama mecliste minimum 360 sandalye Millet İttifakının .
Bu durumda Erdoğan’ın her kararı mecliste reddedilir . Haliyle icraat durur .
Erdoğan sinirlenir ve masaya yumruğunu vurur . Çünkü ; Ordu , Polis teşkilatına ilaveten Bekçiler , hatta SADAK Erdoğan’ın bir işaretine bakıyor .
Yok … Yok… Bu tablo kötü .
Aksini düşünelim şimdi :
Yeni Cumhurbaşkanı Kemal KILIÇDAROĞLU . Ama mecliste 360 sandalye Cumhur ittifakı’nda ! Ama burada bir fark var . Çünkü Erdoğan hala siyasi sahnede .
Bu durumda hükümette sistem tıkanır . Erdoğan’da bunu bekliyordur zaten . Hemen işaretini verir ve başka ( gerçeğini söylemeye dilim varmıyor ) şeyler olur . Bu sonuç da kötü .
Bence ilk adımımız Millet ittifakı seçmenleri olarak öncelikle mecliste minimum 400 sandalye kazanmayı hedef olarak görmeliyiz . Çünkü demokratik olarak TBMM’de halkın Millet ittifakı vekilleri çoğunlukta .
Durum böyle olursa ? Yani Erdoğan Cumhurbaşkanı ama meclis çoğunluğu Millet İttifakında .
Bu sefer başka tehlikeler ortaya çıkar . Mesela :
Başta Saadet olmak üzere , Gelecek ve Deva hatta İYİ parti milletvekilleri anında İttifaktan ayrılabilirler .
Çünkü ; mesela Akşener : “ Ben sana o kadar dedim seninle olmaz. Gel İmamoğlu veya Yavaş’ı aday yapalım diye ama sen inat ettin “ Der mi ? DER !
Karamollaoğlu , Babacan ve Davutoğlu’da çıkıp : “ Millet sol değil sağ tandanslı . Bunun önüne geçmek imkansız biz ayrılıyoruz .” derler mi ? DERLER !
Hatta içlerinden bazıları AKP tarafına geçebilirler mi ? Pek tabii ki !
Bizim Muharrem de bunu fırsata çevirir mi ? BİTTABİİ Kİ !
Çıkıp , KIlıçdaroğlu’na “ Koskoca Atatürk’ün partisi seninle olmuyor . Gel benim çatım altında birleşelim. İlk kongrede de parti adını tekrar Cumhuriyet Halk Partisi olarak değiştirelim “ deyip üstüne de “ Ben sana hep senin yanlışlarını söyledim . Beni bölücü olarak milletin önüne attın !” diye azarlamaz mı ? Azarlar. “ Hoş geldin , güle güle “deme siyasi kabalığını gösteren bunu her haliyle der.
Tabii bunlar olabilir .
Ama bunların olması için de Erdoğan’ın izin vermesi lazım . Çünkü Erdoğan hemen seçim ertesi tüm partileri kapatıp demokrasiye DUR kararını verip TEK ADAM rejimine geçmezse ! Yani şimdikinin somut tanıtımına .
Artı bir şey daha var ! Çıkan bunca karışıklığı fırsata çevirmek için DIJ GÜÇLERDEN emir bekleyen ayrılıkçı bölücü guruplar sokaklara dökülmezse !
Amaaaannnnn bana ne !
Benim yaşım 70 . Nasılsa bir ayağım çukurda . Yakında iki ayağımın da girmesi an meselesi .
Gençler düşünsün .
Ben yine , ne işime yarayacaksa kitabıma döneyim de :
SOFT POWER , NGO ,CHARTER 77 , QUANTUM YATIRIM FONU , AÇIK TOPLUM ENTİTÜSÜ , LAUREATE INTERNATIONAL UNIVERSITIES VAKFI , CLINTON VAKFI , OPEN SOCIETY , RAND CORPORATION , TESEV VAKFI , SEÇİLMİŞLER KONSEYİ , AXEL SPRINTER YAYIN GURUBU gibi bir takım kurumlar neymiş? Ne işe yararlarmış ? Ne için kurulmuşlar bir öğreneyim .
Hatta GRAHAM FULLER , NORA SLATKIN , LATİF MUTLU kimlermiş , kerametleri neymiş bir öğreneyim.
Bakarsınız yeniden doğuş vardır da tekrar gelirsem boş gelmeyeyim bari .
Kalın sağlıcakla