Ülkemiz

KADIN – ERKEK HİÇ BU KADAR EŞİT OLMAMIŞTI !!!

Yayınlama: 05.08.2024
A+
A-

 

Merhaba sevgili okurlar.
Yeni hafta hepimize güzellikler getirsin.

Simon Kuper’in dünyaca ünlü kitabı “Futbol asla sadece futbol değildir” bizlere futbolun bir spor dalı olmaktan öte bir endüstri, bir küresel güç savaşı, bir global sermaye yarışı olduğunu anlatıyor. Bugün olimpiyatlarda yaşanan bazı gelişmeler de bizlere, sporun amacının dışında kullanıldığını, sporun asla sadece spor olmadığını gösteriyor.
Yüzyılı aşan tarihiyle olimpiyatlar, bir sporcu için sahnelerin en muhteşemidir. Dört yıllık hummalı bir çalışmanın sonucunda dünyanın en büyük atletleri bu sahnede yarışır. Amaç, insanoğlunun sınırlarını zorlaması ve keşfetmesi ile sportif açıdan kişisel, ulusal ve küresel hedeflere ulasabilmektir. Bu olimpiyatlarda ise bazı mevzuların, olimpiyatın manevi şahsiyetine gölge düşürdüğünü ne yazık ki görüyoruz.
Antik ortaçağın geri kalmış derebeyi zihniyetinin masum insanları aslanların önüne atması kadar vahşi bir sahneyi olimpiyatlarda “aslen” erkek olan bir kişi ile bir kadının spor adı altında ringde karşı karşıya gelmesi ile gördük.Halter erkekler silkme 55 kg Dünya Rekoru 166 kg, kadınlarda ise yine 55 kg Dünya Rekoru 131 kg.
Gülle atma erkekler Dünya Rekoru, 23.56 metre. Kadınlarda aynı disiplinde Dünya Rekoru, gülle 3 kg daha hafif olmasına rağmen 22.63 metre. Yani aynı sıklette yarışan erkek ve kadın arasında muazzam bir güç farkı var. Hele hele konu boks gibi güç aktarımının gerçekleştiği bir branşta, anatomik ve hormonal farklılıklar sebebiyle haksız bir rekabetin ortaya çıkmaması düşünülemez.
Pekiyi durum böyle iken, ortada erkek lehine anormal bir avantaj varken, “trans birey” sporcuların kadınlarla aynı müsabakada karşılaşmasının amacı nedir? Yoksa önümüzdeki olimpiyatlarda trans bireyler kadınlarla aynı minderde mi güreş tutacak?

İnsanoğlunun sahip olduğu tüm ahlâkî değerlerin ayaklar altına alındığı bir çağda yaşıyoruz. Çocuk ve kadınların katledilmesinin normalleştirildiği, aile ve cinsiyet olgusunun dejenere edildiği, bunun da devletler eliyle yapıldığı günlerden geçiyoruz. Sporun zirvesi olimpiyatların bu işe alet edilmesini, LGBT destekçilerine şirin görünme çabasını, haksız rekabetin ve kadına yönelik şiddetin meşrûlaştırılmasını kabul etmiyorum.
Pekiyi, bu durumun en üst düzeyde eleştirilmesi gerekirken, biz ne yaptık?
Olimpiyat şampiyonu boksörümüz Busenaz Sürmeneli’yi, Tayvan’lı trans birey boksörün karşısına çıkardık. Bu maçtan gelecek bir galibiyetle LGBT’ye karşı yükselecek zafer çığlıkları uğruna, etik değerleri, kadın haklarını ayaklar altına aldık.
Busenaz’ı trans bireyin karşısına çıkaranlar, bu işe çanak tutanlar kamuoyuna bir açıklama yapmak, hatta istifa etmek durumundadır. Gerçi bizde istifa ancak sözlüklerde yazan, unutulmuş bir kelime değil mi?

Pekiyi bu saçma sapan durum karşısında feminist, kadın hak ve özgürlüklerini savunan cemiyetlerin sesini duyduk mu? Bir kadının , bir trans bireyle aynı ringde yer alması, spor adı altında şiddet görmesi sizi rahatsız etmiyor mu? Şaşkınlıkla izliyorum.

Bu anomalik durumun gölgesinde, 16 yaşındaki gencecik yüzücümüz Kuzey Tunçelli Dünya Gençler Rekorunu kırarak olimpiyat 5.si oldu. İsmi Kuzey Tunçelli değil de
“North Bronze” olsaydı, bugün tüm dünya Kuzey’i ve başarısını konuşuyor olurdu. Ne yazık ki madalyaya endeksli sistemimiz ve bakış açımız Kuzey’i görmemize engel oluyor. Umarım 2028 Los Angeles’da kürsü ve madalya ile emeklerinin karşılığını alır. Ayrıca, yetenek tespiti, akademik ve disiplinli çalışma ile emeği geçen başta antrenörü Aykut Çelik’e ve tüm ekibi yürekten tebrik ediyorum.

Gelelim Yalova’ya…
Safran Deresi’ni hiç bu kadar mezbele durumda görmemiştim.
Turhan Koçal Caddesi- Şahin Sokak doğrultusunda yer alan köprü civarını görenler gözlerine inanamıyor. Köprü altı adeta sinek yatağı haline gelmiş durumda.
Yalova’ya yakışmıyor bu görüntü.
İkibin küsür personeli olan Yalova Belediyesi, köprü altını temizleyecek personelim yok diyemez. En kısa sürede bu konuya el atılmasını bekliyoruz…

Yalova Belediyesi’nin 100 günlük icraat açıklamasını hepbirlikte takip ettik. CHP’nin seçim beyannamesinde yer alan nispeten küçük projelere ait bazı adımların atıldığını görüyoruz. Ancak Yalovalı’ya vaat edilen yeni kent meydanı, halk ekmek, tramvay, kent lokantası gibi görece daha kapsamlı projelerle ilgili henüz bir adım atılmadı. Ufak ufak bu projelerin de hayata geçirilmesini tüm Yalova olarak bizler de sabırsızlıkla bekliyoruz.
Kalın sağlıcakla…

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.