Ülkemiz

HATIRLA SEVGİLİ

Yayınlama: 13.09.2024
A+
A-

 

Türk sinemasının efsane dizilerinden biridir kesinlikle…

2006 ATVyapımı.

ATV deyince şaşırmayın . O zamanlar henüz YANDAŞmedya oluşturulmamıştı çünkü.

Basın , medya, televizyonlar özgürdü .

Önce dizi konusu hakkında kısa bir bilgi aktarayım sizlere.

Adnan MENDERES’in , Londra’ya giderken uçağının düşmesi ile başlayan bir hikaye..

Yani 17 Şubat 1959 Türkiye’sinin siyasal , sosyal , kültürel döneminin yansıtılmasıyla başlıyor.

O zamanlar okuyan , birbirine saygı gösteren , komşulukilişkileri olan bir sosyal yapımız varmış..

Kadınlarımıza henüz BAĞYAN değil HANIM , HANIMEFENDİ diye hitap edildiği zamanlar..

Erkeklerin , sadece cinsiyet olarak erkek değil ADAM diye adlandırıldığı dönemlerimiz…

Daha televizyonun , cep telefonunun , bilgisayar ve tabletlerin tanınmadığı güzel günler…

Siyaseten , İNÖNÜ’lü , Adnan MENDERES’li , Celal BAYAR’lı dönemler…

Futbol olarak , Metin OKTAY’lı , Can BARTU’lu , ŞENOL & BİROL’lu , ÖZCAN’lı , TURGAY’lı , ezeli düşman değil , ebedi DOSTLUK’lu dönemlerimiz…..

Ve 60 ihtilali….

Ve sonrasında , zaman olarak uzun , ama dönem olarak kısa bir süreçte oluşan planlı , kasıtlı parçalanma dönemlerimizin başlangıcı….

SAĞ ve SOL ile önce ikiye , sonra KOMÜNİST veya FAŞİST diyerek sertleşen gençlerin siyasette sahne almaya itildiği dönemler başladı…

Bununla da yetinmediler , sağı ; milliyetçi , dinci , merkez sağcı olarak üçe böldüler…

Solu da , yok Marks’çı , yok Lenin’ci , Yok Mao’cu olarak parçaladılar….

Ayrıca solun kendi içinde onlarca ayrışmış fraksiyona bölünerek parçalamaya başladığı dönemler… Ecevit , Demirel , Erbakan , Türkeşaktörlerin sahne aldığı dönemler başladı…

Kahramanmaraş’lar , Çorum’lar , Fatsa’lar gündeme geldi….

Kontragerillaortaya çıktı . Hemde Ecevit döneminde ?

“Kurtar bizi BABA “ söylemleri….

Ortalıkta ; Halkçı’lar , Mavi Gömlekliler, Başbuğlar ,Hocalaregemenliği…

Sonunda iş “ KURTAR BİZİ PAŞAM “ feryadına kadar uzadı..

O dönemin Hürriyet gazetesi manşeti dün gibi gözümün önünde :

“ Ne Zaman Geleceksiniz ?” diye ordumuza açıkça çağrı…

Nihayet son sahne için perdenin açılması ve hoş geldin 12 EYLÜL ….

Bunları ben hatırlatmadım. Dizinin senaryosunu anlattım sizlere .

Ve ben düşünmeye başladım . Hem de dizinin tekrarını izledikten sonra .

Yani bugünleri yaşarken…

Farkettim ki yıllar farklı ; ama plan program aynı !

Çünkü ;

Kenan Evren , anında , topluca “ebemizin örekesini “ gösterdi hepimize..

İşkenceler…. Parçalanmış evlat acısı yaşayan aileler , intihar edenler , emniyet penceresinden atlayanlar ; anlayacağınız ne ararsanızın var olduğu bir döneme giriverdik….

Ulusuhükümeti kurulunca , işkenceler devam ederken Evren bir şey yaptı .

Hem de hepimizin dikkatinden kaçan . Üstelik neredeyse hepimizi memnun eden bir uygulamaydı bu .

Neydi bu eylem ?

Her yere Atatürk heykeli dikilmeye başladı…

Olmadı büstler konuldu . Hepsi de törenle açıldı . İnanmazsınız köylerimiz de bile .

Oysa bunun sadece ve sadece halkı Mustafa Kemal Atatürk’ten bıktırma hareketi idi. Halka GINA getirtmekti . Anlayamadık.

Burada dizi bitti….

Ve günümüz , gözümün önünden geçmeye başladı.

Toplumsal sosyal yapıda artık sağ – sol kalmamıştı ama ; daha tehlikeli bir üst versiyon devreye sokuluverdi…

Siyasal İslamcılar – Ve Atatürk’çüler olarak önce ikiye bölündük.

Sonra beş vakit namazında olup Atatürk’çü çoğunluğun var olduğu farkedilince baskı senaryosu şekil değiştirdi.

Ne oldu ?

Laik – Ateist – Deist olarak üçe bölündü .

Karşı taraf da ; önce Alevi – Sünni olarak mezhep anlayışı ön plana çıkıldı…

Sonra onlarca cemaat ile dininde , kitabında , muhafazar kesim parçalandı….

Kısacası 12 eylülün SAĞ ve SOL yapıları artık başka isimlerle , tehlikeli fraksiyonlara dönüşerek , önce inançta sonra da aydınlık beyinlerde kutuplaşmaya başladı…

Sonunda da TEK ADAM rejimine dönüverdik .

Ama bu sefer Tek Adam ATATÜRK değildi .

Sevgili gençler !

Ve de kendini hala genç görenler…

Gazete okumayabilirsiniz…. Kitap pahalı gelebilir…..

Kaldırın başınızı digital dünyadan…

Girin Google amcanıza..

Bulun “ HATIRLA SEVGİLİ”’yi , ve izleyin… Özellikle son bölümünü. Çünkü tüm fraksiyonlar nasıl eteklerindeki taşları döküyorlar görün. Görün ki ; kutuplaşmayın !

An itibarı ile kitap okumaktan , gazete bulup okumaktan daha kolay .

Ve farkedin artık..

Görmeye çalışın en azından beş sene sonrasını…

Zaman o kadar çabuk geçiyorki ?

İnanın bu sefer , hatırlayacak sevgiliyi bile bulamayacağız .

Saygılarımla

Hadi TONAROĞLU

( Not : İnşallah bu yazıdan sonra başım derde girmez. Girmez sanırım. Çünkü diziyi bana ikinci kez izleme imkanını veren kanal A PARA kanalı . Bana ne onlar yayınladı . Benim de aklıma karpuz kabuğu geldi .)

 

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.