HATAY, BİR DEVLETTİR !

Yayınlama: 16.02.2023
A+
A-
Altı şubat tarihinde ,ülkemizde 10 ili kapsayan ve ASRIN FELAKETİ olarak nitelenen bir biri ardına gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde bir deprem yaşadık .
Resmi verilere göre de 36.000 civarında tesbit edilen can kaybı oldu .
Bu felaketi yaşayan on ilimizin tamamı büyük üzüntü yaşadı ve yaşattı .
Özellikle biz Yalova’lılar gibi 99 depremini yaşayan bir şehrin insanları olarak sanki bir dejavu yaşadık .
Öncelikle tüm ülkemiz için geçmiş olsun demekten başka bir şey maalesef elimizden gelmiyor.
AMA !
Ama bu on ilimiz içinde HATAY çok farklı bir profil çiziyor .
Şöyle ki ; aslında HATAY bir şehir değil ; bir devlet adıdır. Geniş ifade ile HATAY CUMHURİYETİ bir TÜRK devletidir. Başkenti de bir zamanlar İskenderun , ve Antakya şehirleridir.
Suriye sınırımızda bulunan bereketli AMİK ovası üstüne kurulu olup İskenderun şehri ile de denize sahili olmaktan öte , Akdeniz’in en önemli deniz ulaşım limanlarından birine sahiptir.
Çok eskilere dayanan tarihine bakıldığında Asur’lardan tutun Pers’ler , Roma’lılar , Bizans’lılar , Araplar , Suriye’liler ve son olarak da biz Türk’ler tarafından vatan olarak kabul edilmiştir. Böyle bir tarihi geçmişe sahip olarak da , tüm dinlere ve tüm medeniyetlere ev sahipliği yapmış olup , bu ev sahipliğini de günümüze kadar başarı ile uygulamıştır.
Kurtuluş döneminde Fransız’ların eline geçmiştir.
Atatürk’ün son derece önemsediği bir bölgemiz olduğundan , rahmetli paşamızın ömrünün son günlerine kadar süren bir çalışması sonucu HATAY devleti , cumhurbaşkanı TAYFUR SÖKMEN’in olağanüstü çabaları sonucu bir pilebisit uygulayarak , halkın oyu ile TÜRKİYE CUMHURİYETİNE dahil olarak kendi parlamentosunu feshetmiştir .
Yerel halk Türkler , Ermeniler , Süryaniler , Arap’lar ve dahi Suriye’lilerden oluşmaktadır.
Şimdi burada konuya bir anti-parantez açarak , başka bir konuya değinmek istiyorum müsaadenizle.
İkinci dünya savaşından sonraki dönemde 24 ulus kendi devletine sahip olmuştur . Bunları isim olarak olmasa bile , dağılan Yugoslavya’da ve yine dağılan eskinin Sovyetler birliğine bağlı ulusların kurdukları devletler gibi örnekleyebilirim
Bu ulusların içinde bir tek Kürt’ler devlet kurma şansına sahip olamamışlardır.
Bu bilgiyi bir şerh olarak bir kenara yazdıktan sonra günümüzdeki meşhur BOP projesine gelmek istiyorum .
Bildiğiniz gibi petrol zenginliklerinden ötürü Orta Doğu aç kurt bir takım devletler için bir cazibe merkezidir. Bunlar ilk olarak İngiltere olmak üzere Amerika , Rusya ve şimdilerde de Çin devletleridir.
Bu BOP projesinin temel önceliklerinden biri de devletsiz kalan İran , Irak , Suriye ve Türkiye başta olmak üzere muhtelif ülkelerde yaşayan Kürt toplumuna bir devlet sağlamaktır .
Dikkat edin bu kurulması planlanan Kürt devleti için PKK ve YPG’ye destek verilmekte ve bizim Güneydoğu Anadolu bölgemizi de için alan bir coğrafya bizlere hedef olarak gösterilmektedir.
İşte bu coğrafya yıllardır benim ilgimi çekmiştir . Çünkü bu bölgede bereketli topraklar yoktur .
Deniz ulaşımı imkanı yoktur . Yani bir devletin sahip olması gereken ögeler cazibe bakımından yoktur.
Ben kendi kendime neden bu bölge diye sorduğumda , konuyu o bölgede bulunan toryum madenlerini gerekçe olarak görmüştüm .
Fakat bölgede yaşadığımız son depremler benim dikkatimi HATAY bölgesine çevirdi.
Bakın ; Suriye’li mültecileri kabul ettiğimizden beri , bu mültecilerin yerleşmek için seçtikleri ilk bölge HATAY oldu . Öyle bir seçildi ki , an itibarı ile deprem öncesi Suriye’li mülteci sayısı yerleşik Türk sayısından fazla oldu .
Gelelim depreme ve sonrası gelişmelere.
Hatay bölgesi harabeye döndü.
Öyle ki ; biz Yalova’lılar da yaptık bunu , bir çok Hatay’lı tası-tarağı toplayıp Hatay’ı terk etmeye başladılar .
Sosyal medyaya göre yağma-talan başladı… Bunu yapanların çoğu Suriye’li olduğu iddia edildi.
Hatta bazı videoarda güvenlik için orada bulunan askerimizle ufak tefek çatışmalara bile sebebiyet verdiler.
Yine bir sosyal medya iddiasına göre de deprem sonrası , sınırdan sayısal olarak çok olarak addedebileceğimiz yeni Suriye’linin kaçak girişleri olmuş. Bu kaçak girişler bölgedeki Suriye’li sayısını da yüzdesel olarak arttırdı . Buna , kaybedecek birşeyleri kalmadığı için memleketini terkeden Hatay’lı Türk nüfusu da eklersek , Suriye’liler oldukça büyük bir yüzdeye sahip oldular .
Milli kalecimiz , Hatayspor teknik direktörü Volkan DEMİREL paylaştığı videoda ağlayarak HATAY’A YARDIM EDİN diye haykırdı .
Ama en önemli mesajlar , yine milli futbolcu üstelik HATAY YERLİSİ GÖKHAN ZAN’dan geldi.
Gökhan hoca dedi ki ; “ Hatay’ımızı kimsenin ele geçirmesine izin vermeyeceğiz. Tek kişi kalana kadar buradayız ve Hatay için mücadele edeceğiz !”
Gökhan Zan’ın dediklerini , söyle yorumlayabiliriz :
Türk’ler gidiyor , üstüne yeni Suriye’liler geliyor !
Yani Hatay bir Suriye’li bölgesi oluyor !
Yani Hatay Suriye’lileşiyor !
Bakın arkadaşlar ; bizler şahıs olarak kişisel problemlerle uğraşırken , en büyük kalleşlikleri dost bildiğimiz kişilerden görmezmiyiz ?
Devletler de böyledir.
Depreme yakalandık….
Siyaset gayya kuyusuna dönüştü…
Devlet bazı konularda çaresiz kaldı , gafil avlandı , hazırlıksız yakalandı…
Yani devlet olarak büyük bir ulusal problem yaşıyoruz. Ve üstelik önümüzde seçim süreci var !
Biz devlet olarak bu haldeyken dost bildiğimiz devletlerden , NATO gibi oluşumlardan darbe yiyemezmiyiz ?
Örneğin , Suriye’li nüfusunu arttırarak…
Evini barkını yok pahasına satmak isteyen depremzedelerden mülklerini alan genelde Suriye’li iken üstelik…..
Orada deprem sonrası dönemde bir Suriye’li belediye başkanı olamaz mı ?
Bu süreç bizi aynı 1939’daki plebisit dönemine götürmez mi ? Hemde bu sefer Suriye’li nüfusu fazla iken !
Yani kurulması planlanan yeni Kürt devleti için verimli , bereketli, Amik ovası üstüne kurulu üstelik İskenderun gibi bir deniz ulaşımına açık bir bölge daha cazip olamaz mı ?
Bunlar tabii ki varsayım ..
Bazılarınıza göre komplo teorisi olabilir. Haklı olabilirsiniz tabii ki .
O zaman düşünün bakalım Türkiye yıllar önce ne sebeple 7 adet ( hesapta) coğrafi bölgeye ayrıltılmış?
Örnek Ege bölgemiz. Ilıman iklimli İzmir ile , karasal iklime sahip Afyon nasıl aynı coğrafi bölgede olabilir ?
BOP projesi Türkiye’yi parçalama projesi olamaz mı ?
Yani aynı Yugoslavya gibi… Aynı Sovyetler Birliği gibi…. Aynı eskini Çekoslovakya’sı gibi….
Hatay olası projesinde muhakkak ki bizlerinde eli armut toplamıyor…
Ama bu bizi bir iç savaşa sürüklemez mi ?
O zaman , Dedeağaç’tan taa Meis adasına kadar tüm adalarda kurulan Amerikan askeri üsleri niye oluştu dersiniz ?
Bayram değil , seyran değil , Akdeniz’deki Amerikan donanmasına ait uçak gemisi niye İskenderun’a doğru yol almaya başladı ? Hani seyir halinde bir hastane olsa aklım erer.
Midem bulanıyor dostlar….
Canım sıkılıyor….
Bu endişemi Yalova’dan bir siyasi lider dostumla paylaştım . Aldığım cevap şu oldu :
” Merak etme abi. Bir saatte 5 milyon kişi Hatay’a yerleşiriz ! “
Doğru ! İşte zaten istedikleri , bekledikleri reaksiyon bu olamaz mı ?
İş başımızdakilere düşüyor öncelikle.
Bu işin CUMHUR ittifakı , MİLLET ittifakı yok artık !
Bu işin , AKP’lisi CHP’lisi de yok !
Seçimler belirlenen tarihte olmalı .
Artık kimin seçileceği benim için önemli değil . Benim için önemli olan seçilenin vatanımızın ve halkımızın milli bütünlüğünü sağlatması… Bizleri her siyasi görüş ile TEK VÜCUT yapması.
Futbolda dört büyükler gibi…
Enkaz başında çalışan Türkü, Kürdü , Lazı gibi….
Allah vatanımızı korusun…
Saygılarımla

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.