Cumhuriyet Halk Partisi’nin Yalova Belediye Başkan Adayı Mehmet Gürel, medya mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Yerel seçimler öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gürel, yapmayı hedeflediği projeleri hakkında konuştu.
Etkinlikte, CHP Yalova İl Başkanı Erdem Doğancı, Merkez İlçe Başkanı Kemal Sürel, Yalova İl Kadın Kolları Başkanı Meryem Ataç ve Yalova İl Gençlik Kolları Başkanı Cem Karadağ da hazır bulundu.
Toplantıda konuşan Mehmet Gürel, Yalova’nın mevcut kaynaklarıyla önemli bir kent potansiyeline sahip olduğunu ancak bu potansiyelin henüz iyi planlanamadığını ifade etti. Kendi mesleği olan şehir planlamacılığından kaynaklı olarak kentin sorunlarına duyarlılıkla yaklaştıklarını belirten Gürel, daha önceki görevlerinde kente dair sorunları çözme çabası içinde olduklarını söyledi. Gürel, “Ulaşımın, trafiğin içerisindeyken trafik sorunu, normal bir kişiden daha fazla göze batıyor. Kentin bir noktasında sorun gördüğünüzde meslek itibariyle onu nasıl çözerim diyorsunuz. Çok önemli konulardan depremle alakalı mesleğinizle alakalı kentsel dönüşümle alakalı neler yapılabilir onu düşünüyorsunuz, sohbetlerini yapıp çözüm üretmeye gayret ediyorsunuz” dedi.
Gürel, seçim öncesi hazırlıklarını uzun süredir sürdürdüklerini ve daha güçlü bir kampanya ile detaylı projelerle belediyeyi almak için hazırlandıklarını ifade etti. Depremle ilgili önlemleri ve kentsel dönüşümü ön planda tutacaklarını belirten Gürel, özellikle Yalova’nın depreme karşı dirençli ve dayanıklı bir kent haline getirilmesi hedefini vurguladı. Gürel, “Yalova depremle alakalı olumsuz şeyler yaşamış deprem kuşağında bir kent olduğundan en önemli başlığımız kentsel dönüşüm olacak. Bundan 5-6 yıl önce kentsel dönüşümle alakalı konuştuğumuz içerikle şimdi ki içerik aynı değil. Ekonomik şartları düşündüğümüzde farklı metotlar, farklı çözümler önerirken, şimdi inşaat malzemeleri fiyatındaki artış, enflasyondaki fahiş artış, işgücü maliyetlerindeki, arsa maliyetlerindeki, sermaye piyasalarındaki çökme, kredi sağlayamama gibi gerçeklerden dolayı çözüm önerileri daha farklı olacak. Yalova’yı depreme karşı dirençli, dayanıklı bir kent haline getirmek ve halkı depreme bireysel olarak hazırlayıcı çalışmalar yapmak olacak” diye konuştu.
Ulaşım sorununa da değinen Gürel, sadece araç trafiği değil, bisiklet ve yaya kullanım alanları, üst geçitler, alt geçitler, yer altı otoparkları gibi unsurların da ulaşımı kapsayan bir bütünlük içinde ele alınması gerektiğini belirtti. Projelerini detaylandırmadan önce genel hatlarıyla seçmene sunacaklarını belirten Gürel, bu konuda daha sonra detaylı açıklamalar yapacaklarını söyledi.
Kentin estetiği ve güzelliği konusuna da vurgu yapan Gürel, Yalova’nın giderek çirkinleştiğini, belediyelerin ise bu konuda yeterince çaba sarf etmediklerini belirtti. Kendi hedeflerinin sadece belirli noktaları güzelleştirmek değil, Türkiye’nin en güzel kentini yaratmak olduğunu ifade etti. Gürel açıklamasını söyle sürdürdü:
“Bir çoğumuz doğduğumuzdan beri bu kentte yaşıyoruz. Kentin giderek güzelleşmek yerine çirkinleştiğini izliyoruz. Bunun birçok sebebi var ama belediyelerin veya ilgili kurumların yapabileceği şeyleri yapmadığını görüyoruz. Hedefimiz sadece kentin belli noktalarını güzel hale getirmek değil. Türkiye’nin en güzel kentini yaratmaya çalışmak. Bunu Eskişehir örneği ile vurgulamaya çalıştım daha önce. Belediye başkanımız Yılmaz Büyükerşen’in İç Anadolu’da bir kenti ne hale getirdiğini uzun yıllar boyunca bütün Türkiye seyretti. İnsanlar başka illerden bu kenti görmeye gittiler. Bu partimiz ve Eskişehir için çok önemli bir kazanımdır, övünülmesi gereken bir durumdur ama Yalova içinde utanılması gereken bir durumdur. Çünkü şehrimiz konumu ve doğal kaynakları itibariyle Eskişehir’den çok daha avantajlı bir kenttir. Elimizde mevcut kaynakları itibariyle çok önemli bir kent var, çok iyi kurgulamamız, çok iyi planlamamız, olumlu çağdaş bir kültür geliştireceğimiz bir kent var fakat bu yapılamadı. Kısmi beceriksizlikten, kısmi vizyonsuzluktan, kısmi kaynaksızlıktan ama yapılamadı, Yalova olması gereken yerde değil. Yalova’nın neredeyse kasaba hali şu andaki kent halinden çok daha keyifli yaşanılan, güzel görünen bir kentti. Kenti bu bağlamda Türkiye’nin en güzel kenti haline getireceğiz şehir giriş çıkışlarından peyzaj çalışmalarından, kent mobilyaları tasarımından, bütün kamusal alanların dizaynından hepsini oluşturacağız bunları projelerimizle de vurgulayacağız” diye konuştu.
Kültür, sanat, spor ve toplumsal yaşam konularına da önem vereceklerini belirten Gürel, kentteki kültürel faaliyetleri çeşitlendireceklerini ve spor alanlarına yeni tesisler ekleyerek Yalova’yı sporcu yetiştiren bir merkez haline getireceklerini söyledi. Gürel, “Kenti güzelleştirmek istiyoruz diyoruz, ulaşımını, trafiğini çözeceğiz, depremle alakalı güçlendireceğiz diyoruz bunların hepsi bu şehirde keyifli bir hayat kurgulamak için. Hepimiz daha keyifli, konforlu ve güvenli yaşayabilelim diye. Bunun ana taşıyıcı kolonu da bizim toplumsal kültürel hayatımız. Yalova neredeyse sadece akşama kadar yaşanılan bir kent haline geldi. Akşam çok nadir birkaç yer dışında ailelerin sosyal hayatı 21.00 civarında bitiyor. Gün içini tamamen yaşayan bir kent oluşturmaya gayret edeceğiz. Yalova’da tiyatro, sinema, müze, sanat galerisi gibi fiziksel alanları kütüphane gibi fiziksel kültürel alanları çoklaştıracağız, mahallelere yayacağız. Şehir merkezinde daha büyüteceğiz, Türkiye’nin önemli bir kültür fuar merkezi oluşturma gayretimiz olacak. Sürekli kültürel faaliyetlerde ekonomik geliri ne olursa olsun bulunabilen, yaşayan bir toplum oluşturacağız. Aynı zamanda sportif anlamda da kentteki kaynakları doğru kullanan bir noktada değiliz. Bu konuda yetersiz olan tesis sayısını arttıracağız. Deniz kenarında bir şehirde yaşıyoruz ama deniz sporları yok Yalova’da. Bununla alakalı bir kapalı yüzme havuzu yapıldı göreceksiniz ileriki yıllarda Yalova’dan bu sporda şampiyonlar çıkacak. Yalova sporcu yetiştiren bir fabrika haline gelebilir insan kaynağı ve becerisi var” ifadelerini kullandı.
Sosyal belediyecilik anlayışının önemine vurgu yapan Gürel, ekonomik gelir seviyelerine bakılmaksızın her vatandaşın eşit hizmetlerden faydalanması gerektiğini ifade etti. Sosyal belediyecilik alt kırılımları çok fazla olduğunu söyleyen Gürel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunu son yıllarda özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bazı faaliyetlerinden, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bazı faaliyetlerinden detay olarak izliyoruz. Bu konunun özü herkesin ekonomik geliri, fırsatı aynı değil. Türkiye’de ciddi bir fakirleşme var özellikle son yıllarda gelir seviyeleri alt üst oldu. Sadece çok zenginler ve yaşamaya çalışanlardan oluşan bir toplumsal ekonomik sınıflanma oldu. Bu yüzden kendilerine ve çocuklarına beslenme, uğraşılar faaliyetler anlamında imkan bulamayan yüzbinlerce, milyonlarca aile var. Sosyal belediyeciliğin amacı da her vatandaş gelir seviyesi ne olursa olsun bazı hizmetlerden eşit şekilde faydalanmalı. Kreşlerden, gündüz bakım kurslarından, ev kadınlarına düzenlenen belirli kurslardan, yaşlılara, emeklilere bazı hizmetleri, çocuklara bazı gıda yardımlarını, ulaşımda bazı kolaylıkları sayabiliriz. Ben önümüzdeki süreçte Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve doğal olarak belediye başkan adayı olduğum için benim. Seçim sürecinde hangi konulara daha çok vurgu yapacağımı, hangi konularda projeleri öncelikli hale getireceğimi sizlere anlatmaya çalışıyorum. Bu bağlamda projelerimizle, ekibimizle seçime hazırız. Bugün itibariyle görünür, klasik seçim çalışmalarına başlayacak bir noktadayız” dedi.
Son olarak Yalova’nın siyasi olarak birleştiğini ve seçimin CHP ve AK Parti arasında geçeceğini belirten Gürel, birlikte çalışarak Yalova’yı daha iyi bir noktaya getirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi. Gürel, “Yerel seçimler yapısı itibariyle siyasi ideolojilerin değil, bireysel ve grupsal çalışmaların, vizyonun, kabiliyetin, projelerin ön plana çıktığı seçimlerdir. CHP’nin bütün adayına diğer bütün görüşlerden kişiler oy verip belediye başkanı yapabiliyor. Veya AK Parti’nin adayına bütün diğer görüşlerden insanlar oy verip belediye başkanı yapıyor. Yalova siyasi tecrübesiyle itibariyle, genelde çok büyük olasılıkla ikili bir seçim yarışına girer. Yalova’da ya Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı ya da AK Parti’nin adayı belediye başkanı olur. Özellikle seçimin son kulvarında radikalleşen de ortamda kişiler oy kullanma eğilimlerini buna göre yönlendirirler o yüzden bende burada kıran kırana bir yarış olacağını ön görüyorum, Yalova’nın tecrübesi bana bunu söyletiyor. Bunu sokakta da görüyorum, bütün görüşlerden, her yapıda insandan çok olumlu yaklaşımlar alıyorum. Uzun yıllar siyasi ve toplumsal çalışmalarda bulunduğum için artık bireysel tanışıklıklarda mahalle ve sokak ölçeğinde çok oluştu. Bu bağlamda Yalova’da daha vizyoner, daha liyakatli bir belediye yönetimi oluşturma noktasında çok iddialı olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Belediyeye yönetimsel ve vizyoner anlamda neredeyse şu anki konumuna göre çağ atlatacak bir yapıyla seçime girdiğimizi, o yapıyla seçime hazırlandığımızı vurgulamak isterim. Yeni bir Yalova’yı kurgulamak bizim hayalimiz. Bunu yapmak tek bir belediye başkanının, tek bir belediye meclis üyesinin veya siyasi bir kişinin işi değil. Bunu hep birlikte yapacağız, çünkü biz birlikte Yalova’yız sonuç itibariyle. Kim nereli olursa olsun, siyasi görüşü ne olursa olsun kente dair avantajları ve dezavantajları hepimiz bu şehirde yaşıyoruz. Herkesi kucaklayan, herkesle beraber şeffaf bir belediye yönetimi oluşturma gayretimiz var. Ben kazanacağımıza yürekten inanıyorum. Tam seçim sonucunu söyleyemem size ama bilin ki kazanacağız ve Yalova’yı şimdiye kadar ki bütün yönetimlerden daha iyi noktaya getirmeye gayret edeceğiz” diyerek sözlerini noktaladı.