DARBE YAPINCAYA KADAR HER CEMAAT KORUNUR

Yayınlama: 10.12.2022
A+
A-
Tarikat lideri babası tarafından 6 yaşında iken 29 yaşındaki adamla “evlendirilen” kız çocuğu rezaletinin ortaya çıkmasından günler sonra, rezaletin sahipleri savunmaya geçtiler.

“Öyle bir olay yok” diyerek.

Oysa olayı bir tarafından uyduran yok.

Mahkeme kayıtları var.

10 yıl öncesine uzanan ihbarlar var.

Yıllar önce yapılan muayeneler, kemik testleri var.

Var oğlu var.

Tabii “Öyle bir olay yok” savunması hemen taraftar topladı bile.

Bu sapıklığın savunucuları karşı saldırıya geçtiler bile.

Çünkü onlar açısından gerçeğin bir önemi yok. Önemli olan tarikatlara, cemaatlere kattıkları garibanlara “Bakın öyle bir olay yokmuş” diyebilmek.

Yıllarca FETÖ’nün yaptığı gibi.

Biz yıllarca FETÖ’yü anlatırken “Başı secdeye değenlere iftira atıyorsunuz” diyerek Pensilvanya’da hatıra fotoğrafı çektirenler, şimdi de burada bu rezaleti ortaya çıkaranlara “müfteri” damgası vurmaya çalışıyorlar.

Oysa her şey belgeli.

Her şey devletin kayıtlarında.

Gazetecilerin yaptığı tek şey bu belgeleri bulup yayınlamak.

Dünün meselesi de değil mesele.

Çocuk 13 yaşında doktora götürüldüğü zaman istismarı fark eden bir doktorun ihbarı ile başlamış her şey.

Çocuk gelinin gelinlikli fotoğrafını gösterip “Her çocuğun böyle fotoğrafı var” diye yapılıyor savunma.

Ama çocuğun istismarcısı ile çekilmiş onlarca fotoğrafını ise görmezden geliyorlar.

Evlendirilen çocuğun kocası ile yaptığı konuşmaların kayıtları var istismarı kabul eden, onu da duymazdan geliyorlar.

Çünkü işyerine gelmiyor.

Fakat dediğim gibi dertleri gerçeği bulmak, başka çocuk gelinleri, başka ahlaksızlıkları engellemek değil ki!

Maksat düzeni sürdürmek.

Çocuk gelinler, 6 yaşında evlendirilen, 7 yaşında tecavüze uğrayan çocuk gelinler, tarikat yurtlarında cinsel tacize uğrayan erkek çocukları umurlarında değil.

O yüzden de bu düzenden beslenenler, bu düzenin parçası olanlar önce savunacaklar.

Sonra da karşı saldırıya geçecekler.

Ne demişler, bu tip cemaatler darbe girişiminde bulununcaya ya da muhalefete destek vermeye başlayıncaya kadar ne yaparlarsa yapsınlar masumdurlar.

KİNDAR VE DİNDAR OLMAK YETMİYORMUŞ

Tarikat liderini ve çocuk tacizini savunanların çevrelerine yaptıkları savunmalar ve iddiaları toplamda üç aşağı beş yukarı şöyle:

“HKG ailesine iftira atıyor. Evli iken bir başkası ile ilişkiye girdi. Kocasından ayrılmak istiyor. Bu yüzden böyle bir komplo kuruyor. Söyledikleri yalan. Kendisini istemediği biri ile evlendiren ve boşanmasına izin vermeyen ailesinden intikam alıyor.”

Mahkeme kayıtları ve deliller aksini gösterse de, bu da bir ihtimal mi!

İhtimal.

Zayıf bir olasılık ama olabilir mi!

Olabilir.

Bu savunmanın geçerli ve doğru olabileceğini zannetmemekle birlikte iftiradan, iftiranın parçası olmaktan korkarım.

Ve velev ki, HKG’nin anlattıkları iftira olsun.

O zaman bu İslamcı arkadaşlar, bu tarikatçılar şunu anlayacaklar mı!

“Tüm bunlara baktığınız zaman, kindar ve dindar nesil yetiştirmek iddiası iyi sonuç vermiyor.

Başka cemiyetlerin, başka semtlerin insanlarına iftira atıp onları ahlaksızlıkla suçlamak pek de doğru bir şey değil. Ahlaksızlığın dinle imanla pek alakası yok. Kindar ve dindar yetiştirilen birinin anlaksız olma olasılığı da başka ortamlarda yetişen kişilerden farklı değil.

Çocukları kindar ve dindar değil iyi insan olarak büyütmeye çalışmak, onlara iyi örnek olmak gerek. Televizyonlardaki sabah programlarında da sıklıkla gördüğümüz gibi kızların başlarını zorla örttürmek onları edepli ve ahlaklı insanlar yapmaya yetmiyor. Başı açıklara hakaret ederken oturup bir değil iki değil yüz kere düşünün. Dindarlık kisvesi altına bürünmek size başkalarının ahlak bekçisi gibi davranma hakkı vermiyor. Herkes kendine baksın.”

Aslında tüm Türkiye’nin konuştuğu olayı köşe yazılarını zevkle okuduğum isim Sayın Altaylı özetlemiş.. Sizlerin de okuması için köşe yazımızda Altaylı’nın yazısını paylaştım.

Eline, yüreğine ve kalemine sağlık Sevgili Fatih Altaylı..

Sağlıcakla kalın..

 

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.