Ülkemiz

CEHÂLETİN AYAK SESLERİ!!!

Yayınlama: 10.09.2024
A+
A-

Hz. Ömer (r.a.), cahiliye devrinden bahsederken bir hâdiseyi şöyle anlatır: “Cahiliye devrinde yaptığımız iki iş vardı ki, onları hatırladıkça birine ağlar, diğerine ise gülerim! “Beni ağlatan hâdise şu idi: “Kız evlâdlarımızı diri diri toprağa gömerdik. O masum ve şefkate muhtaç çaresizlere bu hareketi nasıl reva görürdük, bilmem! Bu durumu hatırladıkça kalbim parçalanır ve ağlamaktan kendimi alamam. “Beni güldüren hâdiseye gelince… Cahiliye devrinde evlerimizde putlar vardı. Bir yolculuğa çıktığımız zaman, o putların bir suretini undan veya helvadan yapar, yolculuk esnasında onlara tapar ve hürmet gösterirdik. Yol uzayıp acıktığımızda ise, az evvel hürmet ettiğimiz, taptığımız helvadan putumuzu alır, yerdik! Bundan daha gülünç bir hâdise var mı? Bunu hatıladıkça da, cahiliye zamanında ne kadar akıl dışı işler yaptığımızı anlar ve gülerim!”

Bu haftaki yazımı kaleme alırken inanın dostlar çok zorlandım. Ama beni zorlayan konu başlığının tesbiti değil, duygularımı kaleme alabilmekti. Zîrâ son derece “Nârin” bir konu idi değineceğim.

İslâmiyetle birlikte kırılan sadece putların boyunları değildi. Kırılan nefislerin, kırılan hayvânî duyguların, kırılan antik ortaçağ felsefesinin tüm öğretileri idi. Cahiliye Araplarında kız çocuklarının öldürülmesinin en önemli nedenlerinden biri, geçim kaygısıydı. Çölde besin kaynaklarının son derece kıt, erkek çocukların ekonomik hayata ve kabilenin çıkarının korunmasına katkıları kızlara nispetle daha fazlaydı.
Bu sebeple evlatlarından birini feda etmesi gerektiğini düşünen bir Arap, kızını tercih ederdi. Kız çocuklarını gömerek öldürme âdetine özellikle fakir kabileler arasında rastlanıyordu.
Geçim kaygısı ve açlık korkusuyla sadece kızların değil, zaman zaman erkek çocukların da öldürüldüğü görülür.
Sadece bu da değil.
Bir kız çocuğu dünyaya geldiğinde, o ailede karalar bağlanırdı. Kız çocuklarının uğursuzluk getirdiğine inanılırdı. Bu husus Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şu şekilde ifade ediliyor :

Onlardan birine kız çocuğu olduğu müjdelendiği zaman içi öfkeyle dolarak yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen kötü müjde yüzünden, halktan gizlenmeye çalışır; onu utana utana tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün? Bak ne kötü hüküm veriyorlar!” (Nahl, 16/58-59)

***
Diller, sayfalar, satırlar
“Ebu Leheb öldü” diyorlar:
Ebu Leheb ölmedi, ya Muhammed,
Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor!
Cahiliye ölmedi, kol geziyor.
Bizim koparmaya kıyamadığımız Nârin goncamız, ayaklar altına alınıyor.
İnsanlık tarihi, medeniyetle tanıştı, ateşi keşfetti de, içindeki hayvânî ateşi söndüremedi.
Keşkelerle, neden ve niçinlerle dolu bir yazı metni olmayacak.
Çözüm bence net.
Kısasta hayat vardır.
Narin çiçekleri ayaklar altına alanların ayaklarına giyotin gerek !!!

Başka sözüm yoktur, başka söze de gerek yoktur !!!

Iyi haftalar dilerim.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.