GELECEK Partisi Yalova İl Başkanlığı ‘Deprem ve Etkileri’ konulu panel düzenledi.
Yaklaşık bir aydır program üzerinde çalışıldığını ifade eden Gelecek Partisi Yalova İl Başkanı Kürşat Emre Çandır,’ Yaklaşık 1 aydır üzerinde çalıştığımız programımızda emeği geçen tüm arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ederim. Panelimize katılım sağlayarak bizleri yalnız bırakmayan İYİ Parti Yalova İl Başkanı Osman Kendir, Demokrat Parti Yalova İl Başkanı Zehra Görener ve DEVA Partisi Yalova İl Başkanı Mehmet Demirhan ve tüm Millet ittifakı mensuplarına, CHP Yalova Milletvekili Aday Adayı Sinan Giray’a, programımıza katılan dernek başkanlarına, Sivil Toplum kuruluşlarına teşekkür ederim.’ dedi.
Gelecek Partisi Yalova İl Başkanlığı bünyesinde kurulan, Yelda Aydıner’in başkanlığını yürüttüğü Afet Komisyonunun Yalova’da deprem ve etkilerini mercek altına aldığı çalıştay, İl Kültür ve Sanat Politikaları Başkanı Selda Gülçiftçi’nin sunumu, İl Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Mehtap Ensarioğlu’nun objektifinden yansıyan fotoğraflardan oluşan bir fotoğraf sergisi ile başladı.
Afet Komisyonunun çalışma raporunu İl İstişare Kurulu Üyesi ve Afet Komisyonu Başkan Yardımcısı Cavit Ozman’ın sunduğu çalıştayda, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yerel Yönetimler ve Şehircilik Başkanı Doğan Demir de konuşma gerçekleştirdi.
“Bugün yine depremi konuşuyoruz, kaybettiklerimizi konuşuyoruz”
Yalova’daki siyasi partilerin il başkanları, STK temsilcileri, kamu kurum müdürleri ve oda başkanlarının hazır bulunduğu deprem çalıştayının açılış konuşmasını yapan ve konuşmasına 1939 yılında Erzincan’da meydana gelen depremin ardından kaleme alınan bir şiirle başlayan Gelecek Partisi Yalova İl Başkanı Kürşat Emre Çandır, “1939 yılının üzerinden 80 yılı aşkın bir süre geçti. Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız bu güzel senede maalesef ne yazık ki bugün yine depremi konuşuyoruz, kaybettiklerimizi konuşuyoruz. Arada bir büyük 99 depremini yaşadık. Yine bir büyük Van depremini ve benzer depremleri yaşadık. Maalesef deprem sürekli bizim gündemimizde.
Aslında bence en büyük sorun ne biliyor musunuz, niye sürekli deprem konuşuyoruz. Bunun en büyük sebebi hala dere yataklarına ev yapıyor olmamız. Yoksa mevcut tarım arazilerimizi konuta açmak mı en büyük sebep.
Yoksa hala başaramadığımız bu kentsel dönüşüm var ya o mu sebep? Yoksa gerçek sebep bizim demokrasiyi hakkıyla, layıkıyla işletemiyor olmamız mı? Yoksa asıl sebep bizim adalet mekanizmasını yeterince çalıştıramıyor olmamız mı? Yoksa refah dediğimiz, eşitlik dediğimiz olguların, emanetin ehliyet sahibi kişilere teslim edilmesi durumunu bizim yeterince işletemiyor olmamız mı sebep yoksa bunların hepsi mi? Allah’tan kaybettiklerimize rahmet, bakiye kalanlarımıza sıhhat ve selamet diliyorum. Sizlerden ricam depremde kaybettiklerimiz için bir fatiha gönderelim.” dedi.
“O insanların çaresizliğini gördüğünüz zaman psikolojiniz alt üst oluyor”
Depremin ilk gününden beri Hatay’daki izlenimlerini aktaran Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yerel Yönetimler ve Şehircilik Başkanı Doğan Demir, “Türkiye’nin yüzde 96’sı fay hattı üzerinde bulunuyor ve toplumumuzun yüzde 98’i de bu fay hattının üzerinde yaşıyor.
Hepimiz her an her dakika deprem riskiyle karşı karşıyayız, o sebeple çok ciddi bir önlem alınması gerekiyor, çalışma yapılması gerekiyor.Hatay depreminde devlet demeyeyim de hükümet, yetkililer enkaz altında kaldılar. Bu kadar otorite boşluğu, bu kadar koordinasyonsuzluk, bu kadar laçka, iş bilmeyen, hiçbir önlem almayan maalesef bir hükümet var. Yüzlerce iş makinası yollarda günlerce bekletilerek koordinasyon eksikliğinden kaynaklı sevk edilemediler. Hani biz dünya lideriydik, dünya lideri bir Cumhurbaşkanımız vardı. Gece yarısı Hatay’da gördüğümüz manzara beni öylesine ürpertti ki, göremeyenlerimiz için söylüyorum TV’lerde gördükleriniz tamamen bir tiyatro. Depremin dördüncü günü arkadaşlarımızla çalışarak 45 tane konteyner kentimizi oluşturduk, altyapısını kurduk, elektriğini, suyunu getirdik. Gittiğimiz 10 gün boyunca partiden geldiğimizi bile söylemedik, kimse bilmesin hani siyaset yapmaya mı geliyorlar denmesin diye çünkü acılarımız var. Biz orada 10 gün boyunca kurduğumuz konteynerlerde bir vatandaş olarak ben ve 2 arkadaşımla birlikte binlerce insanımıza merhem olduk. 11 gün boyunca neredeyse duş almadan temizlenmeden büyük emekler vererek o bölgede depremzede vatandaşlarımızın barınması için bir alan oluşturduk. Kimse kusura bakmasın o insanların çaresizliğini gördüğünüz zaman psikolojiniz alt üst oluyor” şeklinde konuştu.