Ülkemiz

BİTİRİLEN YALOVA KÜLTÜRÜ

BİTİRİLEN YALOVA KÜLTÜRÜ
Yayınlama: 04.09.2024
A+
A-

Taaa rahmetli Hikmet Yurdagül zamanında ki HABERCİ’den beri yazıyorum..
O zamanlar harici yazar olarak üç kişiydik tarihi Haberci’de..
Ben , rahmetli hakim SADETTİN BERKİ amcam ve eczacı NAHİT ATİK…
Yazmak benim için çok önemliydi…
Öncelikle okunmak çok hoş bir duygu idi..
Fikirlerimi paylaşıyordum..
Kendimce öneriler getiriyordum . Dolayısıyla kendimi BİRŞEY olarak hissediyordum..
Aradan tahminen elli küsur civarında yıl geçti.. Hala yazıyorum.
Bıkmadan , usanmadan..
Bu sefer , yaşamsal olarak tecrübelenmiştim de.
O zamanlar sadece ismimle hitap edenler içinde , zamanla ABİ diyenler çoğaldı..
AMCAdiyenler artmaya başladı..
En sonunda İHTİYAR olarak hitap edilmeye başladım..
Son zamanlarda YETER artık yazma diyenler çoğaldı..
“ Yalova’yı sen mi kurtaracaksın ? “ diye soran dostlar arttı…
Değişiklikleriçeriyordu yazılarım..
Mesela siyaset yazıyordum…
Eski Yalova’yı anımsatan nostalji içerikleri hatırladığım kadarı ile paylaşmaya başladım..
Eski esnaflarımızı ,unutulan lezzetlerimizi, marka sayılacak rahmetli profillerimizi hatırlatacak , onları yad edecek konulara değindim…
Annemi anlattım..
Ayrıldığım eşimi ve eski aşklarımı da ekledim konulara..
Tek evladıma olan özlemlerim falan…Filan….
Gençliğimizin çay bahçelerinden bahsettim sıkça..
Orkestralarımızı…
Şarkıcılarımızı, türkücülerimizi yazdım…
Yalova ile bu kadar konu bulmamın sebepleri vardı muhakkak ki..
Çünkü mesleğim gereği hep uzaklarda oldum..
Uzaklar bana özlemleri kazandırdı..
Özlemler ise eskileri hatırlattı..
Ben de üşenmeden yazdım..
Artık yazamıyorum..
Çünkü en büyük hatayı , Yalova’yı uzakta olsam bile , bir çok orada yaşayandan daha yakın takip ederek yaptığıma inanıyorum ..
Bu kadar yakın takip edince , olan-biteni anında görünce elimde olmadan Yalova’dan soğur gibi oldum..
Özlemiyorum bile diyebilirim artık…
Keşke diyorum bu kadar yakın takip etmeseydim de , Yalova’mın tükenişine bu kadar yakın şahit olmasaydım diyorum..
Biz , avukat olarak , Baha İnalkut, Hasan Gürel , Akif Üstel , Özdeniz Akıncı , Yurder Tosun ,Sadettin Tunç’ları tanıyarak , onlara saygı duyarak yetişmiş olarak , şimdi Yalova’nın göbeğinde bir avukatın, hem de hanım avukatın saldırıya uğramasını kabullenemiyorum….
Hikmet Yurdagül , İsmet Özbay gibi gazete sahiplerini tanıyıp , şimdi tabir caizse istisnalar hariç ipini koparanın gazeteci olarak kabul edildiği Yalova’yı yadırgıyorum…
Gencecik bir genç hanım muhabirin , Armutlu’da denizde kaybolan iki gencimizin olayını takip edip kamuyu bilgilendirme mücadelesinde iken , feci şekilde darp edilmesini Yalova’lıya yakıştıramıyorum..
Bizim zamanımızda , Cevdet Aydın , Ali Gündüz , Ali Şencan , Ali BAdoğlu , İlhan Kurtulmuş , Emin Uyansoy , Orhan Haraç gibi iş adamları varken , şimdi devletten siyasal fayda sağlayıp Yalova’mın yeşilini , doğasını katletme peşinde olan sözüm ona çakma (!) kimi iş insanı olarak tanınan ve kabul gören insanlara dayanamıyorum….
Ersen Kızılkaya , Fikri Turgut , Hasan Bora gibi futbol insanlarımız varken , Yalovaspor’un parasızlığını bilmesine rağmen , yine de kulüp başkanlığına soyunan ve Yalovaspor’a maddi destek için iş insanı ile tartışıp , gözaltına alınabilen kulüp başkanlarını görünce Yalovaspor bile benim için bitmiş oluyor…
Mehmet Durmam , Rahmi Üstel , Cengiz Koçal gibi belediye başkanlarını görünce , son 15 yıldaki belediye başkanlarına da inancım kayboldu..
Hele siyasi başkanlarımız…. Başkanlığı o kadar şahsileştirdiler ki ; hangisinin partisi iktidar olsa Yalova için çırpınacaklarına güvenim hiç yok….
Canım köylerimizin bazıların mahalleoluşunu kabul edemiyorum…
Amerika’lılarlabir gençlik yaşamışken Araplarakatlanamıyorum….
Kumsalken , taşlaştırılmış sahillerimize üzülüyorum…
Paşabahçe , Dolmabahçe , Fenerbahçe varken İDOgemilerine hala alışamadım….
Marina yanındaki yerleri minibüslerin işgal etmesine ….
Şehir içinden süzülen Safran deremizin sefil haline …
Değişen cadde isimlerimize ,
Sokaklarımıza yalakalık kokan apır-sapır isimlerverilmesini artık kabullenemiyorum…
Başların ayak, ayakların başta olduğu yönetim sistemini sindiremiyorum…
Yazlıksinemalarımızı özlüyorum….
Gazi Paşa caddesinde , saçma sapan kafeler yerine , Donanma’mı , Golden Men’i , Akasyapark gazinosunu , Bekir abinin gazinosunu arıyor gözlerim….
Sonuç ?
Sonuç Yalova’mın tükenişini , tüketilmesini kabullenemiyorum…..
Anlıyorum ki artık yazamayacağım..
Yazmasam mı acaba ?
Saygılarımla
Hadi TONAROĞLTONAROĞ

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.