Epeydir bir turizm projesi konusunda Almanya’da yaşayan eski bir dostumla görüşüyorum .
Hal böyle olunca bazen , kah eskileri yad ediyoruz , ya da güncele takılıyoruz.
Eskilere takıldığımız zaman kakara-kikiri bolca oluyorda , iş güncele geldiği zaman genelde üzülüyoruz. Bir de güncel konu şahsileştiğinde durum benim açımdan hiç de iç açıcı olmuyor.
Dostum yıllardır Almanya’da .
Orada çalıştı , didindi… Orada emekli oldu .
Şimdilerde mutlu-mesut Almanya’da takılıyor. Geziyor… Eğleniyor… Kafasına göre de takılıyor.
Bugünkü konumuz , ülkenin ekonomik durumundan çıktı , bizim emekli zamlarına geldi.
O orada 1200 euro aylık kazanıyor.
Ben burada 5.500 tl kazanıyorum .
Oraya göre ben 275 euro kazanıyorum .
Buraya göre o takriben 24.000 tl kazanıyor .
Bi de diyor ki : “ Benim maaş buranın emekli maaşlarına göre öyle çok yüksek bir rakkam değil”.
Bende ona cevap veriyorum : “ Benimki de en düşük maaş” .
Uzun muhabbetlerin sonrasında , sevgili dostumun anlattıklarını aynen aktarıyorum sizlere .
Varın gerisini siz düşünüp muhakeme edin :
“ Benimki en düşük emekli maaşı değil. 300 euro alan da var . Onların kira ,sıcak su ,ve ısınma masraflarını ayrıca devlet ödüyor . Bununla da kalmıyor devlet , bunlara ayrıca 600-700 euro yiyecek desteği veriyor. Eğer evli ise , aynı haktan eşi de faydalanıyor.
Kısacası , 300 euro alan bir evli emekli Alman vatandaşı eşi çalışmıyor , üstelik o da emekli değilse , kiraları devlet tarafından karşılanıyor ve 300 euro haricinde devlet tarafından da 1200 euro yiyecek yardımı alıyorlar .
Eğer bunların küçük çocukları varsa ve diyelim iki tane . Çocuk başı ayrıca 250 euro’dan 500 euro çocuk parası alıyorlar.
Bu söylediklerim emekli parası az olanlar için .
Öte yandan , emekli olamamış ama çalışırken iş yeri kapanmış , ya da işten çıkarılmış kişiler için emekli maaşı minimum 800 euro ve diğer haklardan bunlarda faydalanıyor .
Daha bitmedi .
Hükümet tüm emeklilere metro , otobüs ,tramvay kullanımı için aylık bedava bilet veriyor.
Müzelere ,yüzme havuzlarına , hayvanat bahçelerine yarı fiatına giriyorlar .
Hala bitmedi Hadi’ciğim !
Tüm bunların haricinde bir emekli hala geçinemiyorum derse ; her hafta Perşembe günleri kiliseler herkese bir haftalık et, sebze, tatlı gibi ihtiyaçlarını hem de taze taze veriyorlar ve sınırsız alınıyor.
Tüm bunlar BURGER GELD adı altında ( vatandaşlık parası) devlet tarafından karşılanıyor. İster Alman olunsun , ister yabancı , oturma izni olan herkes bu haklardan faydalanıyor .
Tüm bunlar Alman Çalışma bakanlığının kontrolunda .
Geliri küçük olan kişilere ayda 50 euro yakıt desteği var .Ayrıca yılda 700 euro da ekstra toplam yakıt parası ödeniyor .
Ama bunlar çok tartışılıyor . Parlamenterlerin bazıları, insanlar çalışmamaya özendiriyor diye ama kabul görmüyor.
Bu düşük gelirliler BURGER GELD alıp Türkiye veya diğer Avrupa ülkelerine tatile gidiyorlar “ .
“ Sizde durum ne ?” diye sordu arkadaşım anlattıkları bittikten sonra .
Bende anlattım :
“Mesela ben, 4250 lira alıyordum . Maaşım 5500 oldu . Bu karar ocak ayında alındı. Ama maaşlar Şubatta yatacak . Hal böyle olunca aldığım zammın minimum % 25’i daha maaşı almadan yeni piyasa zamlarına gitti.
Şimdi 17 şubatta maaşı alacağım , ve hesapladım 25 şubatta maaş bitecek . Çünkü ayrıca ev kirama
% 125 zam geldi.
Gazete , 3 idi 4 oldu .
Sigaram 30 idi 34 oldu .
Simidim 5 idi 6 oldu.
Yaşlıyım diye bankalar kredi vermiyor.
Klima ile ısınıyorum , elektrikten ne girecek iki gün sonra öğreneceğim .
11 liralık damacana su 30 lira oldu .
Cuma günü caminin önünden geçiyordum , cami yaptırma dernekleri vatandaştan para topluyor . Sanki az cami varmış gibi .
Süt alma şansımız kalmadı . Çünkü 25 lira oldu .
Ne müzenin yerini biliyorum , ne de hayvanat bahçesinin. Bilsem de gidemem zaten . Pazara bile sadece mandalina için gidebiliyorum .
Haa toplu taşıma bedava . Ama onu da ben belediyeye yük olmayayım diye kullanmıyorum .
Bir ara arkadaşımın sesini duyamadım . Hat kesildi zannettim.
“Alo …Alo” dedim !
“Duyuyorum . Nutkum tutuldu !” dedi.
Kapattık telefonu .
İçimden yüksek sesle haykırdım kendi kendime : NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !
Saygılarımla
Hadi TONAROĞLU