Ülkemiz

“DEVREN YALOVA VAR!!”

Yayınlama: 03.09.2024
A+
A-
Değerli Okurlarımız,
Evvelâ hepinize güzel bir hafta, sağlık ve huzur dilerim. Okullarımızın açılış arefesinde tüm yavrularımıza zihin açıklığı diliyorum.
Geçtiğimiz günlerde, bir vesile ile Çanakkale’ye gitmek nasip oldu. Çok güzel ve kıymetli bir şehrimizdir Çanakkale. Adeta bir insanın bademcikleri neyse, Türkiye için de Çanakkale odur. Nasıl ki hastalıklara karşı savunma alyuvarlarla, bademciklerle başlar, Çanakkale de vatan savunmasının mihenk taşıdır.
Çanakkale, yıllardır büyük bir değişim içinde. Merkez nüfusu, Yalova’nın nüfusu kadar. Yüzölçümü Yalova’ya nazaran çok daha geniş. Kentleşme, Yalova’nın çok ötesinde. Üniversite emsal şehirlerin ötesinde, saygın ve üretken, karşılığı olan bir kurum. Ulaşımda çeşitlilik ve rekabet var. Deniz ulaşımında Gestaş Firması etkin. Gestaş’ın yüzde 99’luk hissesi İl Özel İdaresi’nde. Yani, Çanakkaleliler deniz ulaşımını yönetiyor.
Göç ve göçmen sorunu yok. Halkı muhafazakar. Yanlış anlaşılmasın. Şehre karşı muhafazakar.
Müthiş bir turist akışı var. Esnafın durumu iyi. Öyle ki, yoğun tur ziyaretlerinin yaşandığı pazar günlerinde   esnaf kepenk kapatıyor. Deniz temiz ve berrak.
Bunlarla birlikte, koca Çanakkale Belediyesi’ni, bin civarında personelle yöneten istikrarlı bir yönetim var. Tam 5 dönemdir, aynı isim, Ülgür Özkan yönetmiş Çanakkale’yi. Son yerel seçimde, Muharrem Erkek görevi devralmış. Bu durumun sonucunda, en başta personel sayısında bir düzen, intizam, bir istikrar söz konusu.
Yalova’da ise durum farklı işliyor.
1994 yerel seçimlerinden beri, hiçbir başkanın üst üste 10 yıl hizmet etme şansı olmadı.
Bu handikap, her gelen başkanın, kendi ekibini kurma arzusu sonucunda, 2 bini aşkın şişirilmiş bir belediye kadrosu sonucunu ortaya çıkardı. Ve her başkan da, seçimlere 3 ay kala ona buna şirin gözükme ve belirli kesimlerin oyunu alma amacıyla kadroyu şişirdi, şişirdi de şişirdi.
Kadrodaki şişkinlik de, borç döngüsünün, hizmet akışının zedelenmesine sebep oluyor. Bin kişiyle yürüyecek sistem, 2 bin kişiyle işlemez oldu.
Nitekim, yıllardır ödenmeyen vergi ve sgk borçlarına karşılık Yalova Belediyesi’nin taşınmazları birer birer devrediliyor.
Bu da bize, Devren Yalova Var !! dedirtiyor.
Umarım Sn. Gürel ve Yönetim Kurulu benzer hataları tekrarlamaz. İhtiyaç olmadan kadroyu şişirmez. Zira, sağlıklı bir işleyiş için personel sayısının artması değil, kalifiye eleman ve istikrara ihtiyaç vardır..
Hafta sonu, Adana Demirspor- Galatasaray karşılaşmasını takip ederken, A.Demirsporlu Semih Güler’in kramponlarına gözüm takıldı. “Futbol asla sadece futbol değildir” sözüne atıfta bulundu Semih. Down  Sendromlu evladına ve farklılıkların aslında sadece renklerden ibaret olduğuna yönelik bir mesajdı bu. Harika bir hareketti benim için. En klas volelerden, en spektaküler röveşatalardan, ara paslardan, bel kıran çalımlardan daha estetik bir hareketti benim için. Ancak bazı tv yorumcularından, anlamadan, dinlemeden, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan kesimlerden tepkiler gecikmedi.
” – Bu akşam bir görüntüye takıldım. Adana Demirspor’da Semih Güler. Ben bunu hayatımda ilk kez gördüm. Oyuncuların kendilerine fazla şekil, değişik imaj çabaları ayyuka çıkmaya başladı artık. Görüntü çok rahatsız etti beni. Bir ayakkabı kırmızı, bir ayakkabı mavi. Niye abi niye? Bana biri açıklasın.” Dedi bir spor ve skor yorumcusu arkadaşımız. Acaba skor A.Demir lehine şekillenmiş olsaydı, aynı yorum gelir miydi, bilmiyorum. Ama skor Aksi yönde tecelli edince, hayattaki renkler bile göze batıyor ne yazık ki !
Renkler güzeldir.
Renkler ilâhidir.
Yüce yaratanın Ademoğlu’na en güzel mesajıdır.
Hepinize renkli bir hafta diliyorum.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.