YALAKOVA’DAKİ BİZANSLILAR!!!

Atv’de yayınlanan “Kuruluş Osman” dizisinde, geçen seneki sezon finalindeyiz. Osman Bey’in en kadim dostlarından Cargutay Bey, heyecanla soluğu Osman Bey’in yanında alır :

-Beyim, beyim. (Bizanslılar) Tahmin ettiğimiz gibi Yalakova civarına giderler.
Yalakova, bugünkü adıyla bildiğimiz Yalova.
Tarih, 1302.

2025’i karşılarken Yalova’nın sorunları hepimizce malumdur. Trafik, düzensiz göç, su sorunu, hayat pahalılığı, kentsel dönüşüm ve çarpık kentleşme, dolayısıyla kentleşememe.
Tüm bu sorunlar ne yazık ki, yıllar öncesine dayanan hatalı yönetimlerin zaafiyetleri neticesinde ortaya çıktı. Yalova’yı yönetenlerin, belki birgün bu kasaba Yalakova olmaktan çıkar bir şehir olur diye düşün(e)meyen yerel yönetimlerin basiretsizliği neticesidir. Mâzimizle elbette gurur duyarız. Ancak geçmişin hatasını da bugünün Yalovalıları yaşamak zorunda ne yazık ki.

Eski adıyla 100.yıl, şu anki ismiyle İsmet Acar Caddesi örneğin.
Bu Cadde’den Cumhuriyet Caddesi’ne çıkan dar sokakları bilirsiniz.
Acaba bu sokaklardaki binalara ruhsat verilirken, yarın bu sokaklar bu şehre dar gelir diye düşünülmedi mi?
At arabasının yerini yarın otomobil alır diyen olmadı mı?
Yoksa oldu da, “arsamız küçülmesin varsın sokak dar olsun” diyen bir sese mi kulak verildi?
Kafamda deli sorular…
…
Rahmetli Adnan Menderes Vatan Caddesi’ni planlarken, uçak mı indireceksin diyenler olmuş.
Bizim sokaklarımıza uçak inmesin varsın.
Ancak iki araç da yan yana geçebilseydi keşke.
Dünün Yalovasını planlayamayanların zihniyeti bugünün Yalovasını imar etmeye çalışıyor.
Ana fikir aynı.
Ufak olsun bizim olsun.
Bizden gayri kimse bu şehri yönetmesin.
Kimse hâriçten gazel okumasın.
Olur okumasın !

Toplu taşıma gelmesin.
YADO gelmesin.
Halk Ekmek’e ne gerek var.
Kentsel Dönüşüm mü?
O da nesi!
Yalova’nın, Türkiye’nin en yaşanır 10 şehri listesine girebilmesini ancak ve ancak turizm, tarım, ticaret ve tahsil yani 4T önceliğini yönetim felsefesi haline getirmiş yöneticilerle sağlayabiliriz.
Dünün güneşi nasıl ki bugün ısıtmaz ısıtamaz, geçmişin zihniyeti de yarına ışık tutmaz, tutamaz.
Saygılarımla iyi haftalar dilerim…